Hazret-i Mevlânâ buyurur:
Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te'dîbdir (terbiye etmek
maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir.
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu
için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de
girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki
tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını,
inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı
kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin
TOPÇU derdi ki:
Biz, Mevlânâ Celâleddîn'in vecdinin feryatlarını dinledik.
Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok.
Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu
görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ'nın aşkını değil, sadece aşkının dile
gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız,
bütün bundan ibaret. Huzur denizine
yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından
çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ
zannediyoruz.
Format | :Kitap |
Barkod | :9786059214445 |
Yayın Tarihi | :2020-12-09 |
Yayın Dili | :Türkçe |
Baskı Sayısı | :1.Baskı |
Sayfa Sayısı | :445 |
Kapak | :Ciltli |
Kağıt | :Şamua |
Boyut | :135 X 210 |
Yazar | : | Osman Nuri Topbaş |