RUHU'L BEYÂN'DAN MENKÎBELER Hızır'la Sohbet
Allah'a hamd eder, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize, âline ve ashabına salat eder, yolunca gidenlere de selam ederiz.
Rabbimiz Zü'l-Celal ve'l-Kemâl hazretleri yüce kitabımız Kur'ân-ı Azimuşşan'da pek güzel kıssalar anlatır. Yarattığı kulunun ebedi seadeti, ebedi mutluluğu için ona yol gösterir. Hikmet dolu bu kıssaları değişik vesilelerle hatırlatarak kullarının dikkatini çeker ve gafletten uyanmasını arzu eder.
Hikmetli sözler, kıssalar ve Allah dostlarının menkîbeleri gönüllere ferahlık verir, kalbleri dinlendirir.
Sevgili Peygamberimiz hikmet ehli insanlara şöyle dikkat çeker:
"Bir kul dünyâya karşı zâhid olduğu zaman Allah onun kalbinde hikmeti bitirir, diline hikmeti konuşturur,ona dünyânın ve nefsinin ayıplarını gösterir. Bir kardeşinizin zühd yolunu tuttuğunu görürseniz ona yakınlaşın ve onu dinleyin. Çünkü ona artık hikmet verilmiştir" buyurur. (Deylemî, Hadis no: 6215.)
Hazreti Ali (r.a.) "Kalbini öğütle yaşat, hikmetle aydınlat!" buyurur.
"Kalbleri dinlendirin ve onlar için hikmetli, hoş sözler araştırın. Çünkü bedenler yorulduğu gibi kalbler de yorulur. İnsanları, düşündürücü hikmetli sözlerle îkaz edin ki, kalbleri huzur bulsun." tavsiyesinde bulunur.
Hikmet, ilham ile vesveseyi birbirinden ayıran bir nurdur. Bu nur kalbde tefekkür ve ibretten meydana gelir. Tefekkür ve ibret ise hüzün ve açlıkta daha kolay elde edilir.
Hikmet ehli bir zat şöyle demiştir: "Bedenlerin azığı yiyecek ve içecekler, aklın azığı ise hikmet ve ilimdir. Kula dünyada verilen en üstün şey hikmet, âhirette verilecek en üstün şey ise rahmettir. Bedenler için tıp ilmi ne kadar mühim ise, ahlak için hikmet de o kadar mühimdir."
Ebû Bekir Verrâk (k.s.): "Hikmet, işi sağlam yapmaktır. Hikmetin ilk işareti de dile sahip olmak ve sükuttur. Zaruret olmadıkça, ihtiyaç duyulmadıkça konuşmamaktır" buyurmuştur.
Îsâ aleyhisselam bir gün havarileriyle otururken etrafındakilere: "Tohum nerede biter?" diye sordu. Onlar da: "Yerde biter" dediler. Bunun üzerine Îsâ aleyhisselam: "Aynı şekilde hikmet de ancak yer gibi olan kalbde biter" buyurdu.
"Hikmet pınarları kalbden geçip dilde zuhur eder" buyurulmuşdur. Çünkü suyun kaynadığı yer, pınarlar, ancak yerde toprakta olur.
İnsan kendini tevazuda toprak gibi bilirse kalbinde hikmetler biter. "Kime hikmet verilmişse ona pek çok hayır verilmiştir" demektir. (Bakara: 26). "Kim tevazu sahibi olursa, Allah Teâlâ onu yükseltir" buyurulmuştur.
"Rûhu'l-Beyân'dan Menkîbeler" üst başlığı ve "HIZIRLA SOHBET" adıyla neşredilen bu kitab, "Altınoluk Dergisi"nde yayınlanan menkîbelerden teşekkül etmiştir.
İbret dersleri veren bu menkîbeler yeniden gözden geçirilerek tab'a sâlih hale getirilip baskıya verilmiş ve kitab haline getirilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
Menkîbelerin çoğunluğu "Rûhu'l-Beyân Tefsiri"nden seçilmiştir. Ancak hadislerde anlatılan ve Allah dostlarının hayatlarında geçen menkîbe ve kıssalardan da istifade edilmiştir.
Rabbimizden bu nâçiz eserin, rızasını kazanmaya vesile olmasını ve okuyucularımızın da istifadesine medar olmasını niyâz ederiz.
Gayret bizden, tevfik Yüceler Yücesi Allah'tandır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9789944837446 |
Yayın Tarihi |
:2014-10-02 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:Hızır'la Sohbet; Ruhu'l Beyan'dan Menkıbeler |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:200 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 195 |