Münevver Ayaşlı, bir edebiyatçı zevkiyle nakışladığı sohbet diliyle, Ayaşlı yalısını ve aile köklerini, ziyaretçilerini, Osmanlının iki temel mekanından yola çıkarak anlatıyor. Rumeli ve İstanbulu



Bu ya­zı­lar, ne bir sa­ray ma­sa­lı, ne bir sul­tan-da­mat hi­kâ­ye­si, ne bir İs­tan­bul vü­ke­lâ­sı­nın, vü­ze­ra­sı­nın ha­yat hi­kâ­ye­si­dir. Bu ya­zı­lar, kay­bet­ti­ği­miz dün­ya­mı­zın ve in­san­la­rı­mı­zın ha­yat hi­kâ­ye­si­dir. Bu­gün genç­le­ri­mi­zin bir­ço­ğu, 600 se­ne va­tan bil­di­ği­miz Ru­me­lini bil­mez­ler bi­le. Rumelili kibirli ve asalet iddiasıdır. Neden olmasın? En mütevazı, en mafiyetkar Rumelinin 600 senelik bir mazisi vardır