Bu kitapta ilkbaharın dirilişini ve taptaze kokan coşkusunu, yazın neşesini ve meltem kokulu gecelerini, sonbaharın hazan kokan firakını, kışın yalnızlığını, kokunun bize hissettirdiklerini, duygu dünyamızdaki karşılığını, koku ve insan arasındaki kopmaz bağı konuşacağız. Koku dünyasının baş aktörleri olan çiçekleri, meyveleri, baharatları, ağaçları ve hayvanları konuşacağız. Karanfilin hüznünü, gelinciğin yalnızlığını, lalenin asaletini, papatyanın neşesini, kardelenin azmini, lotusun gizemini ve gülün des

Gıda katkı maddeleriyle, biyolojik, genetik, kimyasal yönden tayyiplikten (tertemiz) uzaklaştırılmış hazır gıdalar, bu tüketim toplumunu fiziki olarak tıka basa doyururken, aslında biyolojik olarak aç bırakmaktadır. Özellikle yeni neslin, iletişim araçlarıyla ulaşabildiği beslenme ve sağlık konularında her önüne çıkana inanması ve uygulamasıyla, hayatı tehdit eden çok ciddi sağlık problemleri ortaya çıkmaya başlamıştır. İşte bu kitapta gıda ve beslenme konularında küçük bir rehber niteliğinde faydalanabile

İslâm, iman ve ahlak esaslarına bağlı, hak hukuk temeline dayalı, adalet, doğruluk, güven, birlik, kardeşlik, yardımlaşma, hayır, huzur, emniyet, asayiş ve barış üzerine kurulu bir ahlak ve fazilet toplumu oluşturmayı gaye edinmiştir. İdeal manada bir İslâm toplumunun inşası, öncelikle İslâmi esasların ruhlara yerleşmesi, vicdanlara kök salması, kalbi ve nefsi eğitip terbiye etmesi, oradan fışkırarak insanın bireysel ve toplumsal hayatını kurup inşa etmesi, bütün sosyal yapıyı dinin ölçü ve ilkeleri ile don

Kader kaleminin eseri olarak her bir hayat, ayrı bir senaryo parçası ve ilâhî sanatın bir şaheseri!.. Her birimiz ayrı ayrı yaratılmış ve binbir farklı kader cilvesi içinde yaşayıp gidiyoruz. Nasıl binlerce, onbinlerce renk varsa, şu kâinâtta, insanların adedi kadar, milyarlarca farklı hayat ve birbirine girmiş sayısı bilinmez sırlar yumağı da var. Her birimiz, bir diğerimizle imtihan oluyoruz. Her birimiz, birbirimizden bir şeyler alıp birbirimize bir şeyler veriyoruz. Çevremizde olup biten olaylar, bazen

Avcı Kekliği Ben dervişim diye göğsün açarsın, Hakk'ı zikretmeye dilin var mıdır? Sen kendin görsene ilde n'ararsın Hâli hâl etmeğe hâlin var mıdır? Evveli Aşk Ahiri Aşk Vesselâm-Avcı Kekliği; 19. yüzyıla hapsedilmeye çalışılan bir geleneğimizi günümüze aktarmak adına yapılmış iyi niyetli bir çabadan ibarettir. Nihayet aşığın; Halkın huzuruna çıkmak Hakk'ın huzuruna çıkmak gibidir. deyişini bir an olsun aklımdan ve gönlümden çıkarmadan: — Haayyy Hak... Hak dostum Hak, diyerek elimde asa, dilimde dua çıktı