Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    Nurullah Genç nice yazarların, şairlerin ilham kaynağı olan İstanbul tutkusu üzerinde duruyor, pek çok aşina semtin sokaklarında yürüyor şair duyarlığıyla... yağmurun inceden yağdığı yerde açan gül acıyı damıtır solar ağustos böceği düşünce derde içine kuşların sevdası dolar ölü bir mahzene gömüldü kibir artık sevsen de bir, sevmesen de bir
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. ey benim aynalarda gülümseyen çokluğum nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum gözlerinin ışığı yayıldı mahzenime ey benim can sarayım, ey benim eşsiz kuğum asil tebessümünü düşürdün izlerime müpteladır gemiler benim denizlerime gülümsedin; kalmadı kederim, burukluğum çehresinde hâtıran büyüyor bebeklerin gizemine âşina varlığım ve yokluğum
    Tükendi
    Sensiz Kalan Bu Şehri Yakmayı Çok İstedim Kitap Açıklaması Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. saçların dikildi karşıma bir sokak ötesinde her telinde parmaklarımın izleri parlıyordu benzersiz kokunu alıyordu kıvrımlarından rüzgar gözleri doluyordu saçlarına bakan kedilerin her biri bir kenarda darmadağın çömelip kalıyordu, yutkunuyordu rengi kaçıyordu pencerelerde perdelerin nereye yürüdüysem bakışın, duruşun, sesin anladım; söndürmey
    Tükendi
    Harikadır şimdi bizim oralar, Her manzara ayrı dilden konuşur... Bahar cümle sergisini açmıştır... Gökte uçan kuşlar ve akan sular, Mevsimin efsunu orda buluşur... Kırlarda çiçekler, dalda meyveler, Toprağın bağrına düşen sebzeler, Doğada süzülen tüm kelebekler Ve hatıralarımın sindiği her yer. Doğduğum o diyar beni konuşur... Ahmed Günbay Yıldız, eserleriyle nesilden nesle sayısız insanın duygu ve düşünce dünyasının şekillenmesine katkıda bulunmuş, durmadan üretmiş, Türk edebiyatının en öne
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. İki ankayız ki, seherde uçan İki ayrı kainattır yuvamız Kanatlarımızda hüznün başağı Kafdağı’na varamadık, ne çare Ne bulut ve şimşek, ne gökkuşağı Anlamaz, bedende can pare pare Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim Bir ankayı bir ankanın göğünde Yalnız sen uçurabilirsin Rabbim
    Tükendi
    Nurullah Genç, Rüveyda adlı şiir kitabında en çok beğenilen şiirlerine yer veriyor. Şairin yılların birikimini bir araya getirdiği kitabına adını veren "Rüveyda"ya en güzel seslenişini şu dizelerde görüyoruz: Sular köpürmemeliydi Rüveyda Kırılmamalıydı ıslak dalları hasret servilerinin Ben zehire alışkınım, şerbete değil Rüyalar nefret eder avare duruşumdan Kâbuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde Sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber Ben her gece bir Mehdî türküsüyle çilekeş Yargılamak için ze
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Daha dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorum Yeni bir koşunun başlangıcında Biraz deprem sonrası Biraz şehir hülyası Bir kalp yangınından geriye kalan Siyah gözlerine beni de götür Artık bu yerlere sığamıyorum
    Tükendi
    Dâvet İlmi, İslâm'in insanlara ulaştırılmasının ve tatbikinin yollarını gösteren käide ve usuller bütünüdür. Bu ilim, doğuş itibariyle İslâmî ilimlerin en yenisidir, ancak konusu bakımında en önemlisi olduğundan bu ilmi tanıtan bir giriş kitabı yazma zarûreti hâsıl olmuştur. İslâmî dâvet, çoğu müslümanın anladığı ve pekçok dâvetçinin yaptığı gibi, sadece insanlara vaaz etmek, İslâm'ın fazilet ve âdâbını anlatmaktan ibaret değildir. Aksine o, doğduğu gün den beri esasları, hedefleri ve kaynaklarıyla temâyüz
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Yürümekle yanıldım sana ey hummalı göl Heyecana gömülmek ve gülmekle yanıldım Can merhemiydi elem burcunda sessizliğin Bilemedim ki cellat değildir yâr dediğin Ey sarışın kahkaha, yeşil bakışlı ölüm Aynaları sömüren bin bir nakışlı ölüm Gir şimdi düşlerimin ebedî zindanına Çünkü cinnetle girdin yüreğimin kanına
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden Çöllerim kandır benim Sevemem; karanlığı bir daha devirmeden Aşkım isyandır benim
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Hayatı hece hece öğretti bana Sevginin açtığı kör kapıları Ne zaman döndüysem hülyalarıma Damladı kalbime sevda suları Kalsın istiyorum kulaklarımda Umut saatinin tıkırtıları Mehtab neden böyle kanlı ve mağrur Nerede ışıklı çöl atlıları Uysal zamanlara kanatlanıyor Rüya denizinin son martıları
    Tükendi
    Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Ey ahenk sultanı, renk okyanusu Kokusu mehtabı kucaklayan su Ben sana bin başlı kamburla geldim Sen bana yağmurla, gülle yöneldin Ey vefa arayan rüyanın sesi Sendendir umudun filizlenmesi Yüzüm gözlerinle ıslanmasaydı Işıkla dolmazdı kalp kırıkları Sarmasaydı beni yankı ve hüzün Sevebilir miydim hıçkırıkları
    Tükendi
    İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy'un, ilk kitabı Safahat, bağımsız bir edebi kişiliğin ürünüdür. Fransız romantiklerinden Lamartine'i Fuzuli kadar, Alexandre Dumas Fils'i Sâdi kadar sevdiğini belirten şair, bütün bu sanatçıların uğraşı alanlarına giren "manzum hikâye" biçimini kendisi için en geçerli yazı olarak seçmiştir. Savunageldiği geleneksel edebiyat birikimi, onun yalınkat bir manzumeci değil, bilinçle işlenmiş ve gelişmeye açık bir şiir türünün öncüsü olmasını sağlamıştır. Mehmet Âkif'in düşüns
    Tükendi
    Şiir azıcık aklî, daha çok kalbî bir eylemdir. Şairin kastı konuşulduğunda birazcık aklı, daha çok ruhu konuşuluyor demektir. "el-Ma'nâ fî batni'ş-şâir." der Araplar. Yani kasd-ı mahsusa şairin bâtınında, derûnunda, hâsılı ruhundadır. Ruh ise sırdır, akıl onu anlayamaz, kısırdır. Şiiri ruh anlar; akıl ise belki ve ancak yorumlar. Şiir, aklî düşüncenin kalbî idrake evrilmesidir. Şiir, aklın devrilmesi, kalbin anlamı devralmasıdır. Aslında muamma olan; sözdeki şiir değil, ruhtaki şuurdur. Kapalı olan, laf
    Tükendi
    Bu kısa ama birçok sırra parmak basan, insanların ve olayların arkasında sembolik olarak bazı gerçekleri dile getiren hikaye Molla Cami'nin usta kaleminden olup, Doğu hikmetinin en nadide eserlerindendir.Molla Cami'nin bu özgün mesnevisinde, akıl, nefs, seyrüsüluk, ruh ve aşk olguları kişiselleştirilmiş, fantastik denilebilecek bir soyutlama ile, geleneksel Şark hikayesinin nitelik ve kaliteleri güçlü bir örneğe kavuşmuştur.Hayy İbn Yakzan'la gösterdiği konu benzerliği bir yana, Salaman ve Absal, dinin bati
    Tükendi
    Bozuk düzen‘e isyan duygularınız depreşince; cihad ve dava düşünceleriniz şaha kalkınca; tefekkür ve his dünyanıza daldığınız zaman; çile ve ızdırap seline boğuduğunuz anlarda; yeniden diriliş ve şahlanış düşüncesiyle coşup taştığınızda; yüreğinizde sevgi, sevda ve aşk duyguları çağlayana dönüşünce; haykırarak, hislenerek, coşarak, isyan ederek, düşünerek okuyabileceğiniz şiirleri seçtik. Buradaki şiirler, ansiklopedilerden ziyade hafızamızda ve yüreğimizde yer tutmuştu. Onları kağıda döktük. Aynı şiirlerin
    Tükendi
    Bozuk düzen‘e isyan duygularınız depreşince cihad ve dava düşünceleriniz şaha kalkınca; tefekkür ve his dünyanıza daldığınız zaman; çile ve ızdırap seline boğulduğunuz anlarda; yeniden diriliş ve şahlanış düşüncesiyle coşup taştığınızda; yüreğinizde sevgi, sevda ve aşk duyguları çağlayana dönüşünce; haykırarak, hislenerek, coşarak, isyan ederek, düşünürek okuyabileceğiniz şiirleri seçtik. Buradaki şiirler, ansiklopedilerden ziyade hafızamızda ve yüreğimizde yer tutmuştu. Onları kağıda döktük. Aynı şiirlerin
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1