Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
    Görenle görüştüğün mübârek eşiğine, Sana bakmaya lâyık bir göz getiremedim. Düşe-kalka gelirken bu rahmet beşiğine, Günahlardan arınmış bir öz getiremedim. Bin bir câhillik ettim, can düşünce gurbete, Billâh tevbeler olsun Sen'den başka nisbete, Aşkı lügat eyledim Sen'in ile sohbete, Yine şânına uygun bir söz getiremedim.
    Tükendi
    Gönül bu, koştukça koşmak istiyor, Yüce dorukları aşmak istiyor... Suya hasret toprakları besleyip, Sonra enginlere taşmak istiyor. Dört yana uzayan sarmaşıklarla, Mahzun gönüllerde coşmak istiyor. Umutlara yuva olan yürekle, Sabrın potasında pişmek istiyor. Ebabilce kanat açıp yarına, Fillerin yolunu eşmek istiyor. Günbeyli huzmeli, ak ışıklarla, Karanlık geceye düşmek istiyor.
    Tükendi
    Sezai Karakoç DİRİLİŞ YAYINLARI En çetin savaşı mı verdim o gece İki dünya savaşı ondan bir yapraktı nerdeyse İlkin anne ölümünü kullanarak geldi üstüme Sonra aklı kınamış bir kardeş yedeğinde Ne anne anneydi ne kardeş kardeşti gerçekte Anne ve kardeş biçiminde Bilmem hangi ülkeden devşirilmiş iki imge Kendi hayalinden iki kesitti belki de Ama ben güvenmedim bu belgelere Teslim olmadım yine de
    Tükendi
    Çanakkale, bu ülke insanları için bir dönüm noktasıdır. Öyle bir savaştır ki Çanakkale, ona dokunduğu zaman ressamın fırçası, şairin kelimeleri, bestekârın nağmeleri kan kırmızıya dönüşür. Gül bülbül´ün göğsünden akan kanın çiçeğidir, Çanakkale ise her şeyin yanıp kül olduğu bir büyük destan. Bu destanı bir de, bütünüyle Çanakkale’ye adanmış bu kitaptan okuyun. Bir mahşerin ortasında bir çukura düşen Gelibolu’ya âşık boynu bükük bir kelebeğin içinde bile "Ah Vatan!" sızısını hissedeceksiniz. Çanakkale şimd
    Tükendi
    Yusuf Kamer, 1974 yılı Hac seyahati dönüşü bir rüya görür. Rüyasında, Peygamber Efendimizin(s.a.v) huzurlarında diz çökmüş halde, O'nun için yazdığı şiir kitabını sunmak ister. Ama bir türlü veremez. Peygamberimizi görmüş olmanın sevinci ve O'nun için yazdığı şiir kitabını Peygamberimize verememenin üzüntüsü ile uyanır. Bu rüya, onu çok etkilemiştir. 25 yıl sonra 2000 yılı Ramazan ayında, Peygamberimizin hayatını konu alan bir şiir kitabı yazmaya karar verir. İki yıllık çalışma sonunda "Şiirlerle Peygamberi
    Tükendi
    Şiirsel denemelerin, oyunların yazarı Nuri Pakdil'in dördüncü şiir kitabı olan ?Anneler ve Kudüsler', Edebiyat dergisinde, 1970 ? 1984 yılları arasında yayımlanan şiirlerinden oluşuyor. Nuri Pakdil şiirleri, anne lirizmi ile Kudüs gerçeği arasında gidip gelen gergin bir yay gibidir. Kâh lirik bir geyiktir sözcükler, kâh ateş hattındaki savaşçıdır. Kudüs, somut bir mekân olduğu kadar, soyut bir algıdır da. Onun için çoğuldur Kudüs ve anne. Anne Kudüs'tür, Kudüs de anne. Kudüs, Ulu Önder'in Gök Yolculuğu'nun
    Tükendi
    Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç
    Tükendi
    Romanlarıyla adını binlerce insana duyuran Ahmed Günbay Yıldız ikinci şiir kitabında da yüreğini okuyucularına sunuyor. Yürek burkuntularını, gönül yaralarını romanlarında sizlerle paylaşan yazar şiirleriyle de aynı misyonunu sürdürmeye devam ediyor.-
    Tükendi
    Cahit Koytak, yeni şiir kitabı Dudakta Bekletilen Şarkılar'da kendine özgü şiir geleneğini devam ettiriyor. Kitaptaki tüm şiirler, tıpkı öncekiler kadar samimi. Şair Koytak, kitabında yer alan her şiiriyle bu samimiyetini okuruna ispat ediyor. "Kalenin İçi" şiiri çocukluğunun, "Ölümle Oyun Oynayanın Şarkısı" şiiri yolda gördüğü, tanışık bile olmadığı bir bahçıvana verdiği selamın nişanesini taşıyor. Kitabında yer yer alıntı yapıyor, daha çok da "Güzel sözlerin cini" ve "efendisi"nin diyaloglarıyla okurların
    Tükendi
    Romanlarıyla baskı üstüne baskı yapan Ahmet Günbay YILDIZ şimdide şiirleriyle karşınızda. Bu duygu yüklü şiirler sizi başka diyarlara götürecek... Yıkma gönül sarayım Eski üslubu asla bulamazsın Sular geriye akmaz En içli ezgilerin olsa yüreğinde Kendine anlatamazsın... Gün gelir şiirlerine sığmam Mısralarında beni anlatamazsın Gün solar akşamın mateminden Geceleri uyuyamazsın...
    Tükendi
    ruhların barışı en çok özlediği mevsimlerde, ömrümce, kan rengi açmayan çiçeklerden derlediğim, hayalleri süsleyen buketlerle
    Tükendi
    Kemal Sayar bu kez şiirleriyle dokunuyor kalbimize, ruhumuza. Hızır ve Roza, Ricat ve İki Güneş Arasında başlıkları altında toplanan şiirlerine bazen Haşimi, Anna Karenini davet ediyor bazen melekleri. Önce Kudüsten sesleniyor dünyaya, sonra Floransa, Kadıköy vapurundan inip kayboluyor aşkın tarümar ettiği bahçelerde Şemsle Mecnunla. Rüknettinin kalbi için kehanetlerini sıralıyor, bir bebeğin duasıyla bir babanın iç geçirişinde anlatıyor hayatı. Kemal Sayar uzun yıllar beklemiş şiirleri, belki de öykücü ki
    Tükendi
    Bu duygu yüklü şiirler sizi başka diyarlara götürecek... Bahçemde Hazan Bulutlar kuşattı yine gökleri. Çileye arzunun, manası başka... Neden bilmem efkar bastı her yeri Diyorum, yeniden başlasam aşka... Rayihası, hayat iksiri olan. Nerde kaldı arzularım, umudum? El değmedik bahçelerimde hazan, Uğrunda, çılgın hayaller kurduğum... Bir yıkılış şahikası, beynimde, Köhnemiş bir kale gibi sarsıldım... Ah! Neden zamansız bozuldu bağlar? Gönülden, ta gönülden, bel bağladığım...
    Tükendi
    Cahit Koytak, yeni şiir kitabıyla okurlarının huzurunda. Onun şiirleri aslında tek bir şiirdir. Şiiri tek bir atlas olarakgörür Cahit Koytak. Yazdığı bütün şiirleri tek şiirin parçası olarak... İlk Atlastan, Büyük Atlasa doğru akan bir nehir. O yüzden, gürül gürül akar. O yüzden her şiiri bir öncekinin devamıdır aslında. bu gecelik bu kadar! şimdi uslu uslu yatalım, yatmadan önce de, a ruhum, a kuzum, a beyaz fare, çıkarıp dilimizin altından, ölümü düşünürken emdiğimiz çakılları, yastığımızın altına koyalım
    Tükendi
    Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç
    Tükendi
    Gülü dile düşüren bir divanedir bülbül. Sırları yağmalanmış, utancın mağduru gül İncinen duygularla kanıyorken yüreği, Böyle bir adanışa onay verir mi gönül? Bülbülün feryadıyla inler gittiği diyar, Bu vuslat efsanesi, sürer mahşere kadar. Sararır goncaları, desenler tutmaz ayar, Derler ki bilmeyenler, gülde vefa ne arar?
    Tükendi
    Timaş Yayınları Cahit Koytak Kitaplığına CAZIN IRMAKLARI ekleniyor... Cahit Koytak Cazın Irmakları'nda caz ve blues üzerine kurduğu şiirlerle sesleniyor bu kez okuyucusuna. Cazın ve bluesun şiirle kardeşliğini en güzel Cahit Koytak anlatıyor. Şiirleri dinleyip, cazı okurken buluyorsunuz kendinizi. Zenci işçilerin çalıştıkları pamuk tarlalarından, çiftliklerden yükselen blues ve cazın acıyı ve kederi nasıl hayatın tadına dönüştürdüğünü izliyorsunuz hayretle. Beyaz adamın sinir uçlarına dikkat etmek zorund
    Tükendi
    Selâm Cenâb-ı Mustafâ'ya O j Gelmeden ve Gelince Hilye-i Şerîfe Aşk Kasîdesi Hazret-i Peygamber'e Arzıhâl Mahcûbum Yâ Rasûlâllah! Ravza-i Mutahhara Hazret-i Bilâl'in Ezân Bu Yüz Yalan Söylemez! Nebiyy-i Muhterem'in Bir Günü Vedâ Hutbesi Hâfızın Tâcı Muhteşem Süleyman Muhteşem Süleymâniye Ana Borcu... ve şiirler
    Tükendi
    Sessiz bir törenle iç geçirme arasında duran yerde gömdüm onları. Ölü oğullar. Kurban hepsi. Sanki onlara, kurban oluşlarını hatırlatmak için var yeryüzü. Yüzleşiyoruz. Sızlanmaya başlayan bir çırpınmada yeter diyorum. gidin ve öldürmeyin * Öldük işte. Kaydık karanlıktan. Kayın ağaçları da gördü Ufak taşlar da. Gece ve yıldızlar geçti üzerimizden. Gömüldük yol kıyısına.
    Tükendi
    Bu kitabı oluşturan şiirlerden Rüzgâr, 1951'de Hisar Dergisi'nde,Yağmur Duası, 1952'de Mülkiye Dergisi'nde, Monna Rosa I, 1952 Haziran'ında Hisar Dergisi'nde, 1953'de Mülkiye Dergisi'nde, 1956'da Büyük Doğu Günlük Gazetesi'nde, Monna Rosa II, III, Ve Monna Rosa, 1953'de Mülkiye Dergisi'nde, İşaret adlı şiir 1954'de Hisar Dergisi'nde yayınlanmıştır. Yazıldıkları tarihte yarım kalmış olan Kader Yolu ve Kayboluş şiirleri ise, tamamlanarak, ilk kez bu kitapla yayınlanmış olmaktadır. Monna Rosa'nın okunuşu Mon
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3