Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    Türk edebiyatında en uzun süre günlük tutan kadın yazar unvanına sahip Şair Nigâr Hanım’ın günlüğünün ilk sekiz defteri, Zeynep Berktaş’ın titiz çalışması ve Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla gün yüzüne çıktığında geriye kalan defterlerle ilgili çalışmanın da kısa süre sonra okurla buluşacağı vurgulanmıştı. Elinizde tuttuğunuz eserle mevcut günlüklerin yayını tamamlanıyor. Nigâr Hanım’ın son dönem günlükleri olarak niteleyebileceğimiz Günlük II, 20 Ocak 1894 ilâ 19 Mart 1918 tarihleri arasında tutulmu
    Tükendi
    Daha önce beş cilt olarak yayınlanan ve okurları tarafından yıllarca takip edilen Hekimoğlu İsmail´in Derdimi Seviyorum kitabı yeniden derlenerek yeni kapak tasarımı ile tek ciltte satışa sunuldu. Derdini seviyorum demek isteyenlere Recep Şükrü Apuhan ve Erkan Kavaklı´nın katkılarıyla, Hekimoğlu İsmail´in farklı zamanlarda farklı kişilerle yapmış olduğu sohbetleri, ilim ve sanatla yoğrularak, birçok konuda istifade edilebilecek bir dizi ortaya koyulmuştu. Defalarca baskısı yapılan ve beş ayrı kitaptan o
    Tükendi
    Yeni Türkçe deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşama
    Tükendi
    Mektuplarda sözü edilen genç, Makedonya-Kumanovada yaşar. Şeyh ise Köstendil (Bulgaristan) dedir. Genç adam, bu sıralarda Kumanovaya gelen bir Halvetî şeyhiyle tanışır. Böylelikle tasavvufî bir arayışa girer ve Halvetî şeyhine intisap etmek ister. Bu arayışını yazdığı bir mektupla seneler evvel uzlete çekilen, yüzünü bile hatırlayamadığı, babasının amcası olan şeyh efendiye aktarır. Genç adam, mektup yazdığı şeyhin yeğeninin oğludur. Bunun için şeyh de ona cevap verir ve aralarında sürekli bir mektuplaşma b
    Tükendi
    Niçin böylesin sen? Çünkü insanım... Bu direnci nereden alıyorsun? İçimdeki saklı kitaptan ve ruhumun gezindiği yerlerden... Fişler, kayıtlar, tutulmuş notlar, yuvarlak içine alınmış T harfiyle damgalanmış, kabarık dosyalara istif edilmiş hayatlar... Oysa hepsinin bir ismi vardı bugüne kadar. Hayır, bu odada hiçbirinin ismi yok; hepsi Tden ibaret... Srry, Shrysf, Mhdvrn, Mcd, Glstn, Dry, Blks Kesik Saçlı Kızlar Çetesi Ashab-ı Kehfi bugüne bağlayan bir ipti onların hikâyesi. Bir de Kıtmirleri vardı. Kıtmir n
    Tükendi
    Mektuplar, XX. yüzyılın Nobel Edebiyat Ödülü sahibi iki yazarının, mahvolan dünya için taşıdıkları kederin karşılığı... 1930'lu ve 1940'lı yıllarda savaşın saçmalığına, diplomatların basiretsizliğine, Nazilerin vahşetine, milliyetçilikten beslenen tecrit ve ötekileştirmeye karşı durdular, Almanya ve Avrupa'nın kaderi için derin düşüncelere daldılar. Akıl almaz bir korkunun hâkim olduğu karanlık zamanlarda hayatta kalmaya çalıştılar, ama asla karamsarlığa teslim olmadılar. Hermann Hesse ve Thomas Mann'ın mek
    Tükendi
    Bu kitapta yer alan yazılar taşralı birhikayecinin yaşadığı şehri (İstanbul)tanıma yolundaki gayretlerininmahsulüdür.On yıl boyunca İstanbul'u dolaştım, bugezi izlenimlerimi Zaman gazetesindeBir demet İstanbul başlığı altında yayımladım.Şehir Mektupları, bu tutkulu serüvenin bir sonrakiaşamasıdır. Bu defa insan-şehir-mekân ilişkileriniokuyucularla paylaşan denemeler olarak vücut buldu.Şehrimizi tanımadan kendimizi, birbirimizitanımamız zor.Hele sevmek büsbütün müşkül.
    Tükendi
    Yalısını birçok siyasetçi, edebiyatçı ve sanatçının ziyaret ettiği, tam bir İstanbul âşığı olan Ayaşlının dünyasına akseden ve yazarın kendine has zengin üslubuyla anlattığı 51 portre Haminnenin Suret Aynasında bir araya getirildi. Abdülhak Hâmid Genç adam için artık aşk mevsimi de gelmişti. Onun âşık olduğu kadınlar, eserlerinde canlandırdığı kadınlardı, Sakibe, Zeynep, Karolina, Sumru, Zatîcemal, Dilşad, Finten. Ve nihayet Makber mülhimesi Fatma Hanım. Kraliçe Elizabeth İngiltere Kraliçesi II. Elizabe
    Tükendi
    Hayatın anlamı var mı? Varsa ne? Erol Göka, her zaman olduğu gibi yine zihin açıcı bir kitapla bizi bu sorular üzerinden hayata, anlama, arzuya, iradeye, teslimiyet ve mücadeleye ve elbette iyi hayatın ne olabileceğine uzanan bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. Hayatın Anlamı Var mı? Hazır reçeteler sunmak yerine, hayatın anlamını ararken bakılması gereken yerleri gösteriyor ve okura Mücadele ve teslimiyet, hem de aynı anda! diyor.
    Tükendi
    Sevgili Hocam, Size ulaşabilmesi ümidiyle kısa bir mektup yazmak istedim. Ne zaman bir ümitsizlik, gayretsizlik, şevksizlik hali yaşasam kitaplarınız imdadıma yetişiyor. Rahatsızlıklarınız olduğunu gazetelerden okumuştum. Sizi hastalıklarınıza rağmen böyle gayretli çalışırken görmek bana da gayret veriyor Ayşe Sevgili Ayşe, Günlerim kütüphanemde okuyarak, yazarak geçiyor. Felç olmam kütüphanedeki kitapları çoğu zaman almama mani oluyor. Daktiloda da yazı yazamıyorum. Bunları şikâyet için söylemiyorum,
    Tükendi
    Şukufe Nihal çeşitli gazetelerde, çıktığı yurt gezilerine dair izlenimlerini yayımlardı. Bu yazlarda, ülkenin ilerlemesi bakımından aydınlara çok görev düştüğünden, aydınların memleketle barışarak gezmeleri gerektiğinden bahsederdi.Geziler, onun sanatını zenginleştirici bir malzeme teşkil etmenin ötesinde, ideallerini örnekler seslendirme imkanı da sağlıyordu.Çıktığı bu yurt gezilerinden birini, bir roman kurgusuyla şekillendirerek DOMANİÇ DAĞLARININ YOLCUSU (Bir Yurt Gezisi) adıyla 1949 yılında kitaplaştır
    Tükendi
    Hekimoğlu İsmail Fethi Gemuhluoğlu için, Kitap gibi bir adamdı. Onu okuyanlar devleşiyordu dedi. Hilmi Yavuz, onun söz ile sema yaptığını söyledi. Rasim Özdenören, onu bir derviş olarak, Nabi Avcı ise sürgünde kurulmuş bir Osmanlı divanı olarak tanımladı. Yakın tarihimize bir gönül ve hizmet adamı olarak damgasını vuran Fethi Gemuhluoğlu, ülkesinin selameti adına geniş ufuklu, erdemli ve bilgili insanlara ihtiyaç olduğuna inanan ve hayatını bu insanları ortaya çıkaracak şartları oluşturmaya adayan, dost zen
    Tükendi
    Kimi zaman biyografik kimi zaman analitik düzlemde ilerleyen bir kaynak olan bu eser, bazı edebiyatçılar tarafından Bazı biyografiler sadece konu aldıkları kişiyle değil, kaleme alanın kimliğiyle de öne çıkar. İşte Üç İstanbul adlı dev romanından tanıdığımız Mithat Cemal Kuntayın Mehmed Akif biyografisi bunlardan biri. şeklinde de yorumlanmıştır. Kitapta Mehmed Akif, son yüzyılın önemli edebi şahsiyetlerinden biri olmasının yanında, mütevazı ve mücadeleci yönüyle de tanıtılıyor. Akifin şair söylemiyle eyl
    Tükendi
    İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmed Âkif Ersoy, 1914ten sonra çeşitli sebeplere mebni Mısıra gidip gelmiştir. Fakat 1925-1936 yılları arası dönmemek üzere ihtiyarî sürgünü tercih etmiştir. Arkadaşı Abbas Halim Paşanın daveti üzerine önce kendisi ve daha sonra iki oğlu Emin ve Tahirle eşi İsmet Hanımı da alarak Mısırın Hilvan beldesine gitmiştir. Fakat ciğerpâreleri kızları Cemile, Suad ve Ferideden ayrılmış, torunlarına hasret kalmıştır. Mısırda Câmiatül-Mısrîyede Türk Edebiyatı dersleri vermeye başlayarak geçim
    Tükendi
    Hz. Ali ta çocukluğundan itibaren Peygamber Efendimizin elinde yetişen; ilmi, hikmeti, ameli, ahlâkı ve hizmetiyle gönüllere taht kuran nâdide bir İslâm bahâdırıdır. Allahın şerefli bir kulu, Peygamber Efendimizin en yakın akrabalarından biri, dâmâdı ve dördüncü halîfesi; ümmet-iMuhammedin de gözbebeğidir. Hz. Alinin, Rasûlullâh Efendimizin terbiyesiyle kemâle eren mâneviyat âlemi engin bir derya hâlini almış, ilâhî aşkla dalgalandıkça fazilet ve kemâlinden bütün ümmet-i Muhammed istifâde etmiştir. Elin
    Tükendi
    Cumhuriyetin ilk yıllarını Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Vâlâ Nurettin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Mithat Cemal Kuntay, Ercüment Ekrem Talu gibi dönemin önde gelen simalarından dinlemek isteyenler için keyifli bir eser. Bâb-Âlinin usta kalemi Refik Ahmet Sevengilin yaptığı sohbet tadındaki röportajlarda sarf edilen samimi cümleler insanı kavrıyor, mazideki kültür dünyamıza götürüyor En büyük şairimiz kimdir? sorusuna Faruk Nafiz Fuzulî, Mithat Caml Akif diyor; konu En büyük romancımız?a gelince Vâ
    Tükendi
    ESER HAKKINDA YAZILAN TANITIM YAZILARI Ferruh Bozbeylı henüz 33 yaşındayken Yassıada'da Adnan Menderes ve arkadaşlarını savunan avukatlardan biridir. Yassıada mahkemeleri, ona'Adalet Partısi'nin dolayısıyla aktif siyasetin içinde rol almanın yolunu açar: Milletvekilliği, parti başkanlığı ve Türkiye'nin "genç başkan"ı sıfatıyla Meclis başkanlığı yapar. Aktif siyasette iken, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan ismet inönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk'ün devirlerine yakından şahit
    Tükendi
    1940lardan 1980lere, üniversite, edebiyat ve basın tarihimiz açısından son derece kıymetli on iki bilgenin portresini okuyacağınız bu kitapta, Mecliste, edebiyatta, üniversitede ve basında yaşanan, Türkçülük, milliyetçilik hareketleri, tartışmaları, milliyetçi-muhafazakâr kesimin kominizmle mücadeleleri anlatılmıştır. Özellikle 1961 Anayasasının getirdiği kısmî özgürlük ortamının farklı ideolojilerin meydanlara dökülmesini sağlaması ve bu arada Marksizmin ivme kazanması; buna mukabil muhafazakâr milliyetçi
    Tükendi
    Gazeteciliğin duayenlerinden Cihad Baban'ın aktif siyasette bulunduğu yıllardan tanıdığı İsmet İnönü, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Fuat Köprülü ve Osman Bölükbaşı'nı anlattığı Politika Galerisi'nin sayfalarını çevirerek 1945 sonrası demokrasi tarihimize tanıklık edebilirsiniz. Bu kitapla siyasilerin karakter tahlilleri, aile yaşantıları, eğitimleri, siyasi kararlarını hangi kriterlerle aldıkları, insani zaafları ve gündelik yaşamdaki halleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne se
    Tükendi
    Nasılsınız bugün? Kokladınız mı bir çiçeği? Saksınızda hercaî menekşe yoksa bile, küçük bir bebeği; salıncaktan düşen yaramaz bir oğlanı; beyaz saçları, kalın gözlükleriyle hayata sımsıkı sarılan bir nineyi kokladınız mı hiç? Dokundunuz mu, yardım ettiniz mi, "Merhaba!" dediniz mi? Aynaya bakıp kendinize gülümsediniz mi? En son ne zaman bir eli sıkı sıkı tuttunuz? Hatırlamıyorsanız, uzatın elinizi, bir yolculuğa çıkalım sizinle: İnişli çıkışlı, sevinçli, hüzünlü, heyecanlı, huzurlu... Belki hatırlarsınız,
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1