Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 206 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
    Bu kitap dünyamızın belki çok da uzak olmayan bir gelecekte başına gelmesi muhtemel bir macerayı konu alıyor. O yüzden bilim kurgu ya da distopya demek ne kadar doğru, bilmiyoruz. Çünkü çoktan böyle elim bir maceranın fitili ateşlenmiş olabilir, kim bilir. Asiler, Yaşlı Kurt ve Büyük Beyin arasındaki savaşı kim kazanacak? Yaşlı dünyanın insanları hâlâ bu dünyada yaşamaya devam edebilecek mi? Yoksa sonu gelmeyen egoları ve hırslarıyla tüm insanlığın sonunu mu getirecekler?
    Tükendi
    Kırıntılarını yakaladığım hikâyelerin peşine düşmek, arkalarından koşmak, benzer olayları yaşamış kişilerle konuşmak, o konuşmaları yapabilmek için bir sürü kişiyi aracı kılmak ve hiç bilmediğim yerlere seyâhat etmek, kolay kolay bulunmayan kaynakları edinmek, anlamadığım dilleri çözmeye çalışmak, eve perîşan bir hâlde gelmek ve nihâyetinde topladığım her şeyi masama yayıp onları, onlara has bir kurguda bir araya getirip birbirine yoldaş kılmak zor bir serüvendi. Hatta ilk başta cesâret edemediğim, yazmayı
    Tükendi
    Ben gönüllere satırlarımla bir huşu ağacı tohumu ektim. Yürekler Yaradan'ın sevgisiyle gölgesinde dinlensin, kuşlar meyvelerinden şifalansın ve dallarında dinlensin, çocuklarsa kabuklarından kayık yapıp yüzdürsün. Dilerim bu tohum kocaman bir ağaca verilir ve huzura aç gönülleri gölgesinde birleştirir. Zaten Yaradan kendi kelamı ile de müjdelemiştir: Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulacaktır. Bu kitap huzuru aramak için kendi içine yolculuğa çıkan gönüllerin hikâyesidir. Ne demiş Tabduk Emre? Uyanma
    Tükendi
    Kör Baykuş, uyku ve uyanıklık halinde geçen iki bölümden oluşmaktadır. Ancak rüyanın gerçekten ayırt edilmesi ne kadar zorsa, gerçek de gerçek olamayacak kadar ilginçtir. Ölümün peşinden ayrılmayan, epey ince fikirli bir yazardır Sâdık Hidayet; yirminci yüzyıl İran edebiyatına yön veren isimdir. Kör Baykuş'ta kurguladığı anlatıcı, hayalle gerçek arasında, dünle bugün arasında gidip gelir; hayat ve gerçekler karşısında yenik düşen insanın hikâyesini bugüne nakleder. Birinci şahsın ağzından anlatılan hikâye,
    Tükendi
    Bazen hayat gizler kendini... Sımsıkı çekilmiş perdelerin ardına saklanan utangaç eviçlerinde, kapıların ardında, güneşin terk ettiği sokaklarda, o bıyıkaltı gülüşlerde, mühürlenmiş ağızlarda, yüze düşen gölgelerde, ketum yüreklerde, harflerin kıvrımlarında, kelimelerin dilsizliğinde, sonsuz susuşlarda, hiç düşülmeyen yollarda, hep beklenen aşklarda, hiç beklenmedik sonlarda gizler kendini hayat... Ta ki bir yazar onu bulup çıkarıncaya dek. Ta ki bir yazar onu bize anlatıncaya dek. Şermin Yaşar'dan yenide
    Tükendi
    Okur, tanış olmadığı halde bir yazarın kitaplarıyla kendine bir yaşam inşa eder. Altını çizdiği satırları, ezberlediği mısraları heybesine doldurup yürümeye başlar. Benim geçmişim de Türk edebiyatına yön vermiş şairlerin kitaplarıyla dolu. İstedim ki usta şairlerin benzersiz hikâyeleriyle uzun ve derinlikli bir yolculuğa birlikte çıkalım.
    Tükendi
    Bir zamanlar küçük bir kıza ait olan bir oyuncak robot... Robit, bir gün hurdalıkta uyanır. Oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikri yoktur. Sahi, küçük kız nerede? Robit'in hatırlayabildiği sadece iki buçuk anısı var. Bu anılar sayesinde sevildiğini ve sevginin insanlar için önemli bir şey olduğunu bilir... Robit, çok geçmeden duygularının onu diğer robotlardan farklı kıldığını anlar. Tüm korkularına rağmen eve ve sahibine dönmek için cesaretini toplar. Bu sırada hayatta kalmayı gizlice öğrenmiş robot
    Tükendi
    "Girdik reh-i sevdaya cünûnuz..." (Nigârî) deyip yürüdüler mağriplere maşrıklara... Gençliğin, gençlik ruhundaki dünyevî arzu ve emellerin karşı konulmaz bir cazibe ile herkesi kendine çektiği, cismâniyetin insanî duygu ve düşünceleri baskı altına aldığı, hayatın o en mavimtırak demlerinde, değişik istek ve dürtüleri bastıran başka bir vuslat iştiyakıyla uçup gittiler âdeta her yana, yüreklerinde ilk saftakilerin heyecanı. Bu uçup gidiş talihsiz bir dönemde rüyalarına giren yalancı bir dünya güzelinin arkas
    Tükendi
    - Bir Arslan Masalı - Yalnız Kuğu - Uçan Karınca - Tutsak Kuşlar - Eşekarısı ile Beyaz Karınca - Sevginin Böylesi - Hayal Dolu Bir Masal
    Tükendi
    Taşın boyanmasıydı âdet olan, sıra boyamalara geldi. Yontucunun, kullandığı boyalara güveni sonsuzdu. Asırlarca dayanacaklarını, solmayacaklarını, bambaşka renklere dönüşmeyeceklerini biliyordu. Kimi bir deniz kabuğunun, kimi bir çömlek parçasının içinde karıştırdı renkleri. İstese, sonsuz sayıda renk elde edebilirdi. İstemedi. Kimi iç açıcı, kimi kasvet verici, ama hepsi de canlı ve kalıcı renklerle yetindi. Gözlerini karla hiç ovmamış kadınların ülkesinde buz mavisi, yağmur grisi gibi, kar beyazının da ol
    Tükendi
    Bütün yelkenlerini açmış, bütün sarı ışıklarını yakmış, kıyıya iyice yaklaşarak güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı'ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler. Hiçbir şey kalmadı geriye. Bir büyük boşluk kaldı geriye. Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyı
    Tükendi
    Mustafa Orakçı'nın usta kaleminden eğlenceli hikâyeler; Derya Işık Özbay'ın sıcacık çizimleriyle okumayı yeni öğrenen çocuklarla buluşuyor. Her biri 16 sayfa, renkli, 10 kitaptan oluşan bu set çocuklara kitap okumayı sevdirecek... İlk Okuma Kitaplarım - Levent •Okulöncesi ve 1. sınıflara, •Birlikte okumalar yaparak, •Eğlenceli öykülerle, •Özenle seçilmiş cümle yapılarıyla, •Sürükleyici bir kurguyla, •Sade ve akıcı anlatımı, •Sıcacık resimleriyle çocuklara okuma alışkanlığı kazandıracak...
    Tükendi
    Yaşlı bir kadın, kendisinden daha yaşlı olan eşine: "Eskiden her yaş günümde bana pırlantalar getiriyordun," demiş. "Oysa birkaç senedir, sadece tek bir çiçekle yetiniyorsun. Üstelik de yabani bir çiçekle... " İhtiyar adam, daha öncekiler gibi susmayı tercih etmiş. Gençlik yıllarındayken ‘Kır çiçeğim' dediği eşini üzmekten korkarak bükmüş boynunu, o an boynunu büken çiçek gibi. Kadın tekrar söylemiş aynı şeyi: "Tek bir çiçek verdin bana, üstelik yabani bir kır çiçeği." Adam yine sustuğunda çiçek dayanamayıp
    Tükendi
    Hayatımızın hatırı sayılır bir dönemini geçirdiğimiz okul yılları ve yollarının öyküleri biter mi? İşte Hâlimiz Budur; hayat yolunun başında kendimizi içinde bulduğumuz hengâmede geçen yılların ve geçilen yolların izlerini sürebileceğimiz öykülerden oluşuyor. Öykülerde, bu yola düşenlerin duyguları, düşünceleri, hayalleri, yaşadıkları; süreçteki arkadaşlıklar, aşklar, dostluklar, yaşama sevinci, heyecanlar, acemilikler, ilk hevesler, zorluklar, hayatın kıskacında yoğrulan hayatlarla yüzleşmeler samimi, sade
    Tükendi
    Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir debütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
    Tükendi
    Karaların ve denizlerin hakimi Kanuni Sultan Süleyman aynı zamanda "Muhibbi" mahlasını kullanan büyük bir şairdi. Önemsediği, fakat karıncaların bürüdüğü bir ağacı kesmek için Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye bir tezkire yazar ve konuyu sorar: Dırahta ger ziyan etse karınca ziyanı var mıdır anı kırınca Şeyhülislam aynı yolda cevap verir: Yarın Hakk'ın divanına varınca Süleyman'dan hakkın alır karınca! *** Dursun Gürlek hazine dairlerine giriyor, saray bahçelerinden güller deriyor, geçmiş zaman güzellikle
    Tükendi
    Profesör Aronnaks ve iki arkadaşı bu olayı araştıran gemiyle yola çıkarlar. Sonunda sözü edilen canavarla karşılaşırlar. Canavar gemiye saldırır ve kahramanlarımız denize düşerler. Sonra da kendilerini canavar zannedilen şeyin üzerinde bulurlar. Bu bir denizaltıdır. İşte böylece Kaptan Nemo'nun ünlü denizaltısı Natilüs'deki inanılmaz mâcera başlar.
    Tükendi
    Türk edebiyatının usta hikayecilerinden Mustafa Kutlu'nun yeni kitabı Sevincini Bulmak okurlarıyla buluşuyor. Kutlu, Sevinci Bulmak'ta dış dünyanın hücumuna karşı kitapların dünyasına sığınan Suna ile Elif'in hikâyesini anlatıyor. Hikaye, Tanpınar hayranı bir akademisyen olan Suna'nın ve onun dert ortağı, sırdaşı Elif'in hayatlarına giren insanların, yaşadıkları aşkların, ayrılıklarının, uğradıkları hayal kırıklarının, hüzünlerinin anlatılmasıyla şekilleniyor. Kutlu, sevincini arayan ve bütün zorlukların ü
    Tükendi
    Tarihi değiştirmiş efsane adamların sıra dışı hikayeleri sizi çok şaşırtacak... Elinizde tutmuş olduğunuz kitaptaki tüm olaylar gerçektir. Yanlış duymadınız, hepsi ama hepsi gerçek! Çünkü bu kitap, tarihteki efsane adamların bilinmeyen hikâyelerini anlatıyor... Suyun kaldırma kuvvetini Arşimet'in bulduğunu hepimiz biliriz. Ama aynı Arşimet'in yaptığı esrarengiz silahlar aracılığı ile koca Roma ordusunu perişan ettiğini biliyor muydunuz? Peki İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in o süreçte "havan to
    Tükendi
    Genç okurlar rengârenk resimlerle dolu bu kitabın sayfalarında çeşitli şeyleri ararken, hem bulmaca çözmenin keyfini yaşayacak hem de algı becerilerini geliştirecekler. Vininin eğlenceli maceralarında dolaşırken, her resimde şaşırtıcı ayrıntılara rastlayacak; sahneleri incelerken dikkatlerini bir konuya odaklamayı öğrenecekler. Eğitimlerinin ilk aşamasındaki çocuklar ve tabii çocuklarıyla birlikte oynamayı seven anne babalar için...
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 206 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3