Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
    Evlilik ve aile hayatı , fırtınalı bir denizde , kaptan, tayfa ve yolcularla dolu bir gemide seyhat etmeye benzer. Denizin fırtına ve dalgaları, sağlam malzemedan inşa edilmiş, her türlü tedariki tamamlanmış gemiye çok fazla bir zarar veremeyecektir. Aksine geminin kaptanı cahil ve vurdumduymaz tayfaları tembel veya hıyanet içindeyse ya da kaptan , tayfa ve yolcular arasında , denizin devasa dalgalarını aratmayacak ihtilaflar zuhur edip duruyorsa , bu geminin sahil-i selamete ulaşması zordur.
    Tükendi
    O'nu satırlardan okumaktan ziyâde, gönüllerden okumakla mümkündür. Yani; nebevî ahlâk ile ahlâklanmış, takvâ ehli âlim ve âriflerin gönül âlemlerinden feyz ve rûhâniyet alarak okumak îcâb eder. Bir mü'min; O Güller Gülü j karşısında mânevî duyuş, heyecan ve ürperişlerini derinden hissettiği ve O'nun gönül dokusundan nasîb almaya başladığında, O'nun şahsiyetine râm olur ve O'nun muhabbetinden lezzet almaya başlar.
    Tükendi
    İnsanları doğru dürüst bir hayat yaşamaktan alıkoyan şey, zaman yokluğu değil, zaman israfıdır. Zamansızlıktan şikayet edenlerin çoğu, zamanı iyi kullanmasını bilmeyenlerdir. İlim ve teknikle insan ne yaparsa yapsın, neyi bulursa bulsun, hangi aleti ortaya koyarsa koysun yine de zamanın, hayatın ve ölümün sırrını ilahi hakikatlerde arayacak ve orada bulmaya çalışacaktır. Takvimin, saatin icadı ve kullanılmasının esas sebeplerinden biri de zamanı değerlendirmektir. İnsanın saadeti zamanı yönetmesiyle, felake
    Tükendi
    Kâinâta bir nur doğdu. Yeryüzü O'nunla aydınlandı. İnsanlık O'nunla şeref kazandı. İnsanlığın ferdî, ahlâkî ve içtimâî ulaşabildiği en doruk noktada O -sallâllâhu aleyhi ve sellem- vardı. O Nur Nebî'nin muhabbeti bütün mahlûkatın varlık şifresi oldu. Karanlık dünya, karanlık hayatlar O'nun nûr hâlesi ve nûr şûlesi ile aydınlık şafaklara döndü. Âlemlere O geldi, iyi ki geldi... HOŞGELDİ! O'na en ulvî salat ve selam... En güzelinden, sonsuzca... O ki alnındaki nûru insanların yüreklerine dercetti. Susuz çölle
    Tükendi
    762/1360'ta Antep'te doğan Hanefî hadis âlimi Bedrüddin Aynî'nin hadis usûlü ıstılahlarına vâkıf olması, rical bilgisi ve hadis edebiyatına hâkimiyeti; ona Hanefîlerin kaynak kitaplarından el-Hidâye'de yer alan hükümleri sıhhat derecesi en üst seviyedeki hadislere dayandırma fırsatı sunmuştur. Adeta İmâm-ı A'zam'dan beri, ortaya konulan mezhebin hükümleri, Aynî'ye kadar gelişen hadis usûlü kavramlarıyla onun tarafından yeniden incelenmiş ve bunların doğruluğu ispat edilmiştir. Aynî, bu eserinde, kendisinden
    Tükendi
    Aslında rahat bir zamanda değil, mânen zor bir zamanda yaşıyoruz. Belki imkânlar itibarıyla rahat, fakat; bir yanda televizyonun menfî filmleri, bir yanda mâne-viyatların yaprak gibi savrulduğu müteverrim internet sokakları, bir yanda nefsâniyeti tahrik eden modalar ve bir yanda insanları uzaktan kumandalı oyuncaklar gibi sürükleyen reklâmlar... Yani; sayısız mânevî tehlike ve nefsânî tuzaklar itibarıyla oldukça zor bir zamandayız. En küçük bir rehâvet, gaflet girdaplarında taze dimağların felâketlerine seb
    Tükendi
    Rûhânî tefekkür, kalbe ait bir îman anahtarı... Kâinat, mûcizevî âyetlerle dolu bir tecellî ve esrar kitabı; esmâ­i ilâhiyyenin fiilî tecellîsi, âdeta sessiz bir Kur'ân... Kur'ân da, kelâma bürünmüş, konuşan, öğüt veren bir kâinat... İnsan ise, her ikisinin kavşağında bulunan bir irfan mihrâkı ve tecellî âbidesi... Cenâb­ı Hak, Kur'ân­ı Kerîm'inin 137 yerinde insanı, kâinatta sergilediği ilâhî kudret nakışlarını ve azamet tecellîlerini tefekküre davet ediyor. Hakikaten, feyizli bir gönülle kâinâta nazar ede
    Tükendi
    Rasul-i Ekrem Efendimiz; Gelmiş ve geleceklerin en asili ve fazîletlisi, insanlığa ağlayanların en merhametlisi, en büyük ilâhî rahmet, yegâne mürşid ve rehberdir. Fahr-i Kâinât Efendimiz'in hayatı; bütün renk, âhenk ve çeşnisiyle en müstesnâ çiçeklerle bezenmiş bir cennet bahçesini andırır ki, arayanlar, kendileri için güllerin en güzellerini o gülistanda bulabilirler. Ne mutlu o mü'minlere ki, Allah ve Rasûlü'nden başkasına gönül vermez ve yaban bahçelerinden hülya meyveleri dermezler.
    Tükendi
    Vakıf, hayır işine süreklilik kazandıran muameledir. Bununla taşınır veya taşınmaz mal temlik ve temellükten menedilerek yüce Allah'ın mülkü haline gelir. Vakıf mülkleri mütevellinin, özel anlamda ise İslam toplumunun koruması altındadır. Sürekli hayır yolunu açan vakıf uygulaması, yüzyıllar boyunca her İslam toplumunda devam etmiş ve Osmanlı İmparatorluğunda zirveye çıkmıştır. Şahıs mülklerinden oluşan asıl (sahih) vakıflar yanında Devlet Başkanı ve üst düzey yöneticiler tarafından gerek kendi mülklerinden
    Tükendi
    Elinizdeki eserde, iman esasları, helâl ve haram, ibadetler, namaz, oruç, hac, zekât, aile hayatı, evlenme, boşanma, aile fertlerinin karşılıklı hak ve görevleri, alış veriş, ticaret, faiz, ortaklıklar, borsa, bankacılık, altın ve döviz piyasası gibi güncel pek çok konuda, radyo ve tv. programlarında, konferanslarımızda, esnafla görüşmelerimizde sıkça sorulan güncel sorulara cevaplar aranmaya çalışılmıştır. Cevaplarda hükmün dayandığı Kur'ân ve sünnet delilleri, mezhep imamının veya ictihadına itibar edilen
    Tükendi
    "Dînî Kıssalar" adıyla Mısır'da, Mısır'ın meşhur âlim ve edebiyatçıları tarafından yayınlanan bu eseri dilimize çevirerek vatanımızın istikbâli, ümit kaynağı olan gençlerimizin istifadesine arz ediyorum. Bu hikâyelerin esas kaynağı, Kur'ân-ı Kerîm'dir; oradan alınmıştır. Kur'ân-ı Kerîm'in bu konudaki âyetlerini gençlerimize sunarken onların dînî bilgilerini arttıracağını, dînî ve ahlâkî inançlarını takviye edeceğini ümit ediyorum. Tercümede, bilhassa çocuklarımızın da anlayabileceği bir ifade kullanmaya
    Tükendi
    Marifetname'den İrfan Damlaları
    Tükendi
    Gönülleri envâr-ı muhabbetin sağanakları ile bîkarar ettikten sonra gene lutf edip dilleri, sâhil-i temkînde tutan Cenâb-ı Hakk'a hamd ü senâ ederim. Mevcûdâtın zikirleri ve nefesleri adedince salât ü selâm Peygamberimiz, Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhi ve sellem- ve bilcümle peygamberânın; âlinin, ashâbının, Allah'ın rahmet ve berekâtı yolunca gidenlerin üzerine olsun.Kasîde-i Bürde, gerek mevzûu gerekse edebî kıymeti itibariyle Kur'an dili ile yazılmış dünya şaheserlerinin ön sa
    Tükendi
    Aşktır denizi tencere gibi kaynataN Aşktır dağı ezen kum gibi yapan Aşktır göğü yüz yerden yaran Aşktır arza vasıtasız damlayan MEVLÂNÂ Hak aşığı mevlana celaleddin-i rumi, rasûlüllah aleyhissalatü vesselam'dan aldığı ilahi aşk incilerini bütün insanlığın üzerine saçtı.Bu sebeple dünyanın her yerinde insanlar hangi kültür ve medeniyete sahip olursa olsunlar, O'nun aşk dolu sözlerinde kendilerinden çok şey buldular.Açmış olduğu Muhammedi kucağa koştular.Engin gönlünden kaynayan ilahi pınarın sularından k
    Tükendi
    İnsan ilahi bir sanatın muhteşem bir tezahürüdür.Esma-i ilahiyyenin tecelligahıdır.Eşref-i mahlukat ve hülasa-i kainattır.ALLAH Teala'nın bu harika sanatını kim anladım diyebilirki?Bu mükerrem eseri anlamak ta anlatmak ta zordur.Rabbimiz,zahirimizde nakış nakış ince sanatını gösterdiği gibi batınmızda,İç dünyamızda da ilmek ilmek göstermemiştir.
    Tükendi
    T. C. Kültür Bakanlığı Topkapı Sarayı Kütüphanesi Emanet Hazinesi Bölümü'nde 1260 numara ile kayıtlı bulunan yazma nüshanın fotoğraflarını çektirip tıpkıbasımını gerçekleştirdik. Sonra bunun birebir okunuşunu translitere ettik. Bahsi geçen yazma nüshayı esas almakla birlikte, H. 1330 yılında İstanbul'da Ahmed Kamil Matbaası'nda Kırımî Yusuf Ziya tarafından neşredilen matbu nüsha ile de mukayese ederek –yeri geldikçe aradaki nüansları işaret etmek suretiyle- bu kıymetli eserin okunuşunu bugünkü harflere akta
    Tükendi
    Bizleri yoktan yaratan Rabbimize sonsuz hamd ü senâ, Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Rasûl-i Ekrem'e yeryüzüne inen yağmur taneleri adedince salât ü selâm, âline, pâk ehl-i beytine, ashâb-ı güzîne ve cümle etbâına tahiyyat ve selâmdan sonra... *** İlk eserimiz için takdim yazısını 20 Nisan 2006 tarihinde yazmıştık. Yani yaklaşık üzerinden altı yıl geçmiş. Rabbimiz, nasib etti, sağlık ve âfiyet lutfetti; biz de Şebnem Dergisi'ndeki yazılarımıza devam ettik. Şimdi bu yazıları derleyip toplayıp tekrar bir es
    Tükendi
    Kulluğun sınırları,hayatın her anında Allah'tan gafilolmama gibi bir hassasiyeti gerektiyor.Rabbimizin mekan ve zaman üstü kudretinin karşısında O'nun celal ve cemal sıfatlarına gönlü ayna yapmak...İşte budur asıl mesele...Allah'ın bütün yarattıklarına derin bir muhabbet içerisinde olmak,yaratılanı,Yaratan'dan dolayı sevmek,kulluk bilincinin zirvelerindendir.
    Tükendi
    İslâmî ilimleri tanıtan, amaçlarını anlatan ve alanla ilgili mutlaka okunması gereken temel kaynaklar konusunda toplu halde bilgi veren bir eserin yokluğunu derinden hissetmiştik. Bu konuda çeşitli okuma listeleri mevcut olmakla birlikte bu listelerin yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Çünkü hazırlanan listeler tek elden çıkmaktadır. Şüphesiz ki her çalışmanın bir değeri vardır. Biz burada o alana yıllarını vermiş hocalarımızdan tavsiyeler almak istedik. İşte o dönemde bu eksikliği gidermek uğruna elinizdeki bu
    Tükendi
    Gönüller Sultânı Habîbullah Efenimiz, sadece Cenâb-ı Hakk'ın sevgilisi değil, bizim de sevgilimizdir... Üstelik biz O'nu sevmeye mecburuz; çünkü O'nu bizden de çok seven Kâinatın Rabbi, bizi O'nu sevmeye mecbur ediyor ve bize O'nu sevdiğimiz kadar değer veriyor. Asıl sevgi, sevgilinin sevdiğini sevmek ve onun her istediğini severek yerine getirmektir. Sevginin zirvesi işte budur... Şimdi kendimize soralım; Habîbullah Efendimiz bizden ne istemişti? Kısaca belirtecek olursak: Kendisine tâbi olmamızı, izinden
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50