Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 165 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    Osmanlı padişahlarından belki de en çok tartışılanıdır Sultan II. Abdülhamid. Kimileri "Kızıl Sultan" diyor, kimileri "Ulu Hakan"... Siyasi hayatı ve tercihleri sürekli tartışılıyor. Ve bu tartışmalar, daha ziyade sancılı saltanat yıllarındaki siyasi olaylar, anlaşmalar, yürütülen "denge politikası" üzerinden yapılıyor. Peki şimdi, kişisel hayatı ve bıraktığı eserler üzerinden "insan Abdülhamid"e doğru bir yolculuğa ne dersiniz? Talha Uğurluel, Sultan II. Abdülhamid'in kişisel tarihindeki detaylar üzeri
    Tükendi
    “Eğer dünya mülkü padişahı, o ruhani manaların sıfatları ile vasıflanmaz, Allah ahlakı ile ahlaklanmada, Allah’ın gölgeliğine layık olmazsa; ona verilen sultanlık ismi, mecaz ve istiare yoluyla satranç oyununda bir taş olan şah kabilindendir.” İdrîs-i Bitlîsî Sultan II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde Osmanlı Devleti’nin hizmetinde görev yapan kıymetli bir âlim ve devlet adamı olan İdrîs-i Bitlîsî, Farsça, Arapça, Türkçe olmak üzere tarih, tasavvuf, felsefe, siyaset, ahl
    Tükendi
    Kızılbaşlığın doğuşu ve Safevî Devleti’nin kuruluşu Safevî şeyhlerinin dinî-siyasî etkisinde kalan Osmanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Memlûk, Dulkadirli, Karamanlı ve Ramazanlıların hâkimiyeti altındaki Anadolu, İran, Azerbaycan ve Suriye gibi geniş bir coğrafyaya dağılan konar-göçerlerden koparak şeyhlerin etrafında birleşen oymakların eseridir. İsyanlar, isyan girişimleri ve Kızılbaşların İran şahlarıyla ilişkilerini devam ettirmeleri Osmanlı Devleti’ndeki güvenlik kaygılarını had safhaya taşımıştır. Bu yüz
    Tükendi
    “İnkılâplar, siyasi partiler, darbeler, suikastlar, isyanlarla imparatorluğun çöküş serüvenini ihtiva eden II. Meşrutiyet Dönemi, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya’nın yaklaşımıyla Türkiye Cumhuriyeti için paha biçilmez siyasi laboratuvar tecrübesi olmuştur.” Savaş, Siyaset, Cinayet: İttihat ve Terakki Üzerine Yazılar, Nevzat Artuç ve Abdurrahman Uzunaslan’ın yaklaşık 25 yıllık meşakkatli çalışmalarının bir meyvesidir. Söz konusu değerli iki bilim insanı gerek yurt içi gerek yurt dışı arşivlerinden istifade eder
    Tükendi
    Bu çalışma, ne nesnellikten koparak duygusal ya da milliyetçi bir refleksle olayları mecrasından farklı bir yere taşımayı ne de akıntıya kendini kaptırarak Türk devlet geleneğine saldırmayı bir marifet sayar. 6-7 Eylül Olayları'nın gerçekleştiği dönemde Trabzon Milletvekili Mahmut Goloğlu’nun özel arşivinden kuvvetle beslenen elinizdeki çalışma, mevcut literatürde kullanılmayan arşiv belgelerini ve gazete koleksiyonlarını zengin bir kaynakçayla sentezleyerek yeni bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyor. Bun
    Tükendi
    Osmanlı Devleti ile neredeyse yaşıt bir aile olan Sarıca Ailesi, soyunu günümüze kadar devam ettiren köklü bir Türk ailesidir. Ailenin ilk mensupları (Sarimüddin Sarıca Paşa, Umur Bey, Ali Bey ve Mehmed Çelebi) devletin kuruluş dönemi ve imparatorluğa dönüşüm sürecinde önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu başarılı hizmetlerini takdir eden devrin padişahları aileye çok sayıda mülk temlik etmişlerdir. Aile; devletin bağışladığı bu mülklerin neredeyse tamamına yakınını vakfederek, asırlar boyu sürecek şekilde
    Tükendi
    Kitapları, televizyon programları ve gezileriyle binlerce insanı keyifli tarih yolculuklarına çıkaran Talha Uğurluel Kudüs Serisi’nin ikinci kitabıyla karşınızda! Bu kitapla okurlarına şehrin surlarından bir kapı açan yazar, gezerek öğrenmeyi sevenlere yepyeni bir görsel şölen sunuyor. Sayfalara sığmayan, anlatmakla bitmeyen, medeniyetlere beşiklik eden Kudüs’ün surlarla çevrili bölümü olan Eski Şehir çok katmanlı yapısıyla, mukaddes emanetleriyle ve kökü Antik Çağ’a kadar dayanan kalıntılarıyla bu eserde b
    Tükendi
    Kanunî, rüyasında Efendimiz'i(s.a.v) görmüş ve kendisine şöyle buyrulmuş: "Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin sonra da benim şehrimi imar edesin!" Bu emir üzerine, Kanunî hemen Haremeyn'i imar ve iskân projelerine başlar. Hatta vasiyetinde şahsî servetinden hacılar için su getirecek bir vakıf kurulmasını ister. Kızı Mihrimah Sultan da babasının bu vasiyetini yerine getirir ve Arafat'taki Ayn-ı Zübeyde Suyu'nu Mekke'ye ulaştırır. Dünya önünde eğilirken, Kanunî, Peygamber'ine şöyle yalvarır:
    Tükendi
    Sultan 2 Abdülhamid Han! Herkes onu, kendi siyasi tercihine göre yorumlamış, Ulu Hakanla, Kızıl Sultan arasına sıkıştırılıp, kavga odağına dönüştürülmüştür. Resmî Tarihin (ki ders kitaplarında somutlaşır) yıllar boyu Kızıl Sultan dediği Abdülhamid Han, alternatif tarihte Ulu Hakana dönüşmüştür; Resmî Tarih'in vatan haini ilan ettiği Sultan Vahdettin ise, büyük vatansever olarak selamlanmıştır. Tarihe günlük siyaset karıştırmanın, tarihi, güncel ya da ideolojik çatışmaların kaynağına dönüştürmenin sayıl
    Tükendi
    İnsanlığın Medeniyet Destanı, Batı hegemonyasını reddeden gerçek bir dünya medeniyetleri tarihidir. Bu kitap, tarihin kaçırılmış fırsatlarını ve insanın kaybedilmiş boyutlarını bizimle birlikte aramaya katılmak isteyen kimselere sesleniyor. Bu kitabın yönü geçmişe değil, geleceğe dönüktür. Kültür imtiyazına sahip olmayanlara, ona erişme arzusu verecektir. Bu imtiyaza sahip olup da, "klasik önyargı"nın kendisini Batı ile sınırladığı kimselerde ise büyük ihtimalle öfke doğuracak ama yine de kendilerinde bir a
    Tükendi
    Hıtâynâme, Ali Ekber tarafından 16. yüzyılın başlarında yazılmış, adını merkezi Pekin olan Sarı Nehir ile Çin Seddi arasındaki bölgeden alan ve önce Yavuz Sultan Selim’e ardından Kanuni Sultan Süleyman’a sunulan bir seyahatnamedir. Aynı zamanda Çin’in yönetim şekli hususunda vermiş olduğu önemli bilgiler nedeniyle bir siyasetname niteliği de taşımaktadır. Dr. Deniz Erçavuş ve Şeyda Arısoy tarafından Farsçadan çevrilerek yayına hazırlanan bu seyahatnamede; Çin’in sınırları, Çin’e giden yollar, farklı dinl
    Tükendi
    Akif'in Leylası, bir bütün olarak millet kavramını, millet aydınını, milletin İslam düşüncesindeki anlamını, milletin tehditlerini, milleti kurtaran nesil modelini ve milletin geleceğini araştırmaktadır. Araştırmaktan da öte, onu düşünmektedir.
    Tükendi
    "Hakan Özdemir sadece Makedonya’da konuşlu III. Ordu’nun kurumsal tarihini değil, onun komitacılara karşı verdiği gayrinizami savaşı ve uzun süre isyanları bastırmakla uğraştıktan sonra kendisinin isyancıya dönüşmesinin hikâyesini başarılı bir şekilde anlatmaktadır" Prof. Dr. Mesut Uyar (Antalya Bilim Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı) "Yakın Türkiye tarihi, Yakınçağ Osmanlı askerî tarihinin bıraktığı miras anlaşılamadan analiz edilemez. Osmanlı Devleti’nin Balkanlardak
    Tükendi
    Prof. Dr. İlyas Gökhan; Felaketler Çağı: Orta Doğu’da Kıtlık, Kara Veba ve Salgın Hastalıklar (1200-1405) isimli bu çalışmasıyla, Türk etkisinin bin yıl sürdüğü Orta Doğu’yu, özellikle, 13. ve 14. yüzyıllarda Mısır ve Suriye’yi merkeze almakla birlikte bu coğrafyanın geniş hinterlandında görülen kıtlık, Kara Veba ve salgın hastalıkları, bunların çıkış sebeplerini, yayılmalarını, etkilerini ve sonuçlarını anlatıyor. Bilhassa bir pandemi haline gelen Kara Veba’nın Asya’da çıkışı ile Avrupa ve Afrika kıtaların
    Tükendi
    Kemal H. Karpat bu çalışmasında; Türkiye'nin kentleşme problematiğini göç literatürü çerçevesinde çok boyutlu bir şekilde değerlendirmektedir. Türkiye'de özellikle 1950'lerden sonra ortaya çıkan kırdan kente göç Türk modernleşmesinin en büyük tartışma alanlarından biridir. Bu durum bütünüyle Türkiye'nin sosyal, siyasal, iktisadi ve kültürel yapısını değiştirmiş ve değiştirmeye de devam etmektedir. İşte bu çalışmada bu değişimlerin nasıl meydana geldiği, Türkiye'de kırdan kente göçün hangi amaçlarla başladığ
    Tükendi
    Prof. Dr. İlhami Yurdakul’dan, kültür ve medeniyetimizin “mim” süzgecinden geçirildiği yepyeni bir kültür tarihi çalışması: Bir Harf Bir Medeniyet: Mim Kitabı. Yurdakul, yazının tarihinden başlayarak genelde medeniyetleri özelde ise Türk-İslam medeniyetini “mim” harfi sembolizmi üzerinden adeta resmediyor. Sanattan edebiyata, siyasetten tasavvufa, sözlü kültürden bürokrasiye, mistisizmden rüya tabirlerine, medreseden mektebe, ebced hesabından musikiye ve gizli teşkilatlara kadar hemen her alanda kullanılan
    Tükendi
    Ol tabîb-i illet-i devlet ki bu târihde Hekîmi oldu sadre kanûn-ı şifâî bu Ali [H. 1144 / M. 1732] Hekimoğlu Ali Paşa, XVIII. yüzyılda üç kere sadaret makamına gelmiş, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve sosyal dönüşümlerine şahit olmuş ve bunlara yön vermiş bir devlet adamıdır. 70 yılı aşan ömrü boyunca, Bosna’dan Adana’ya, Tebriz’den Kahire’ye, Girit’ten Trabzon’a, İmparatorluk coğrafyasında ayak basmadığı pek az yer bırakan Ali Paşa siyasi haşmeti, savaşlarda ve idari nizamda elde ettiği başarılarıyla, s
    Tükendi
    Timaş Tarih Hatırat Kitaplığı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının yazdığı hatıralarla büyümeye devam ediyor! Sakarya Savaşı’na dair yazılmış hatıraların yok denecek kadar az olduğu bir dönemde Tuğba Aydeniz, büyük dedesi Musa Kâzım Sakarya’nın hatıralarını yayıma hazırladı. Aydeniz’in, adını Bir Sakarya Savaşı Gazisinin Hatıraları koyduğu bu hatırat, dönemi canlı bir şahidin gözünden aktararak bir “ilk”e imza atıyor. I. Dünya Savaşı yıllarında başarılı eğitim hayatını yarıda bırakan, bir yaş küçük olmasına rağ
    Tükendi
    Kitap kültürü konusunda ülkemizin yetiştirdiği en önemli isimlerden İsmail E. Erünsal'ın yıllar süren yoğun bir kütüphane ve arşiv mesaisinin ürünü olan bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu'nda kitap ticareti ile geçimlerini sağlayan meslek erbabını konu edinmiştir. Osmanlı kültür hayatında sahafların önemli bir payı olmasına rağmen bugüne kadar sahaflara dair monografik bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla da sahaflığın ve kitap ticaretinin tarihî gelişimi, kitap kültürünün oluşmasındaki rolü ve bu kültürün
    Tükendi
    Cengiz Han’ın liderliğinde Asya’yı ve İslam dünyasının önemli bir kısmını yerle bir eden Moğollar, Hristiyan Avrupa için hem gün geçtikçe yaklaşan bir tehdit unsuru hem de ezeli düşman Müslümanlara zarar vermeleri nedeniyle önemli bir müttefik haline gelmişlerdi. Hristiyan dünyanın liderleri “Düşmanımın düşmanı dostumdur” prensibiyle Moğolları hem siyasi hem de dinî anlamda kendi yanlarına çekmeye çalışmışlardır. Bu çalışmaları en çok misyoner Hristiyan keşişler vasıtasıyla yapmışlardır. Misyoner Hristiyan
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 165 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1