Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 103 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    Ayasofya; ilk günkü gibi renkli ve İstanbullu, hem herkese ait hem hiç kimsenin… 1500 yıllık mabet; mozaiklerden mihraba, Bizans İmparatoru Ioustinianos’tan Fatih Sultan Mehmed’e, hünkâr mahfilinden Hz. İsa’ya Yakarış/Şefaat sahnesine, Venedikli Henricus Dandolo’dan Osmanlı'nın hattatlarına ve I. Mahmud Kütüphanesi’ne, beş Padişahın türbelerine değin birçok ismin, hayatın ve olayın hâlâ değişmeyen dekoru. Bu eski zaman ülkesi için şüphesiz çok şey söylendi, yazıldı, çizildi. Şimdi ise Dr. Sedat Bornovalı İs
    Tükendi
    "Geçmişe baktığımızda, erkek egemen bir seyrüseferin hüküm sürdüğünü görürüz. Kılıç kuşanıp fetih yapan, çağ açıp çağ kapatan, yaptığı bir konuşma ya da aldığı kararla kitleleri coşturan, atomu parçalayarak insanoğluna sınırsız enerjinin kapılarını açan, bazen kabul etmek istemesek de, çoğunlukla erkekler olmuştur. Peki bu, tarihin beyaz perdesinde hep erkeklerin başrol oynadığı anlamına mı gelir? Ne yani, kadınlara düşen rol, her zaman 'en iyi yardımcı oyuncu' rolü oynamak mıdır? Tabii ki hayır. Yüzyılları
    Tükendi
    ŞEHİT KANLARIYLA YAZILAN MUHTEŞEM DESTAN Şehit kanlarıyla yazılan muhteşem destan Çanakkale. Gönüllere zafere muştu sunan kahramanlar mahşeri… Çanakkale Zaferi, cenneti canlarıyla satın alan yiğitlerin eseri. Her şeyden vazgeçen kahramanlar sayesinde kazanıldı. Birkaç dakika sonra Allah’ın huzuruna çıkacağı umuduyla abdest alıp Kur’an okuyarak huzura kavuşmaya hazırlanan Mehmetlerin destanı… Ana kuzuları ciğerparesi yavrularını göremeden, eşine doyamadan, ana babasına sarılamadan ötelere kanatlandı Gelibolu
    Tükendi
    İnsan, var oldu. Efendi oldu, ama çoğunlukla da köle oldu. Sınıf, bir bakıma kader de oldu. Halklar ilk günden itibaren baskı, sömürü ve adaletsizlik ile kavgalı oldu. 1789’da ayaklandı, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik!” dedi, kan döktü, can verdi, tiranları devirdi. Fransız Devrimi ile ümitlenir gibi olmuştu ki Sanayi Devrimi, eski düzeni yeniden kurdu; efendi yerine patron, köle yerine işçi geldi. Karl Marx diye biri çıktı. Kapitalizm bela, tarih dediğimiz sınıf mücadelesi dedi. Komünizm diye bir hayal kurd
    Tükendi
    Kitap kültürü konusunda ülkemizin yetiştirdiği en önemli isimlerden İsmail E. Erünsal’ın yıllar süren yoğun bir kütüphane ve arşiv mesaisinin ürünü olan bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu’nda kitap ticareti ile geçimlerini sağlayan meslek erbabını konu edinmiştir. Osmanlı kültür hayatında sahafların önemli bir payı olmasına rağmen bugüne kadar sahaflara dair monografik bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla da sahaflığın ve kitap ticaretinin tarihî gelişimi, kitap kültürünün oluşmasındaki rolü ve bu kültürün
    Tükendi
    Yol uzun, ömür kısa olduğuna göre, hayatı güzelleştiren sırları çözmek gerekiyor. Bunun için de kültür hazinelerinin kapılarını açmak, mücevherleri ortaya saçmak icap ediyor. Unutmayalım ki, medeniyetimizin pırlantaları, dün olduğu gibi, bugün de hem gözlerimizi hem gönüllerimizi dinlendiriyor. Kültür tarihçisi Dursun Gürlek’in hazırladığı bu kitap Osmanlı medeniyetinden ve İstanbul kültüründen kesitler sunuyor. Evliya Çelebi’den anekdotlar, eski kitapların tozlu sayfalarında unutulmaya yüz tutan latifeler,
    Tükendi
    ; Kelâm ilmi tarihinin başlangıcı, Hicrî I. yüzyılın sonu itibariyle İslâm dünyasında ortaya çıkan başta kader konusu olmak üzere inanç ilkeleri ve usulleri çerçevesinde başlayan tartışmalara dayanır. Zaman içinde kelâm ilmi, Mutezile dışında Neccarilik, Küllâbiye ve Kerrâmiliğin yanı sıra Zeydilik ve Şianın Usulî kanadı ile temsil edilmeye başlanmış, Eşarilik ve Matüridilik ile birlikte güçlü bir kelâm damarı oluşmuş ve bugüne ulaşmıştır. Bu kitap, özellikle kelâm mezhepleri esas alınarak kaleme al
    Tükendi
    Kitapta, İslam öncesi Türk tarihine damga vurmuş 56 liderin hayatı, yaptıkları icraatlar ve bu şahsiyetlerin bugüne bile güçlü mesajlar veren uygulamaları alfabetik olarak yer alıyor. Attila dan Bilge Kağan'a, Bumin Kağan'dan Tonyukuk'a, Teoman'dan Mete'ye değin, bilinen ve bilinmeyen birçok liderin yaşamlarına tanıklık ediyoruz. Yazar, hanların öykülerini kısa ama çarpıcı bilgilerle aktarıyor. Taşağıl, ol
    Tükendi
    Kısa Dünya Tarihi ile başlayan KISA TARİH serisi Kısa Ortadoğu Tarihi ile devam ediyor... İlk insan, ilk tohum, ilk şehir, ilk din, ilk savaş, ilk imparatorluk... Sümerler, Akadlar, Persler, Mısırlılar, Romalılar... Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar... Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire... Türkler, İranlılar, Araplar, İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Amerikalılar... Sünniler, Şiiler, Haşhaşiler, Maruniler, Batıniler, Hariciler, Yezidiler, Aleviler... Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail, Napolyon, Sult
    Tükendi
    Ayasofya... Hem herkese ait hem hiç kimsenin... Bin 500 yıllık mabedin korosu ilk günkü gibi renkli ve İstanbullu. Bu dünya mirasını ayakta tutan sadece teknik öğeleri değil Bizans'ın ve Osmanlı'nın menkıbeleri aslında. Halkın hafızasında yaşayan Ayasofya renkleri, mozaiklerden mihraba, Ioustinianos'tan Fatih Sultan Mehmed'e birçok ismin, hayatın hâlâ değişmeyen dekoru aslında. Bu, eski zaman ülkesi için şüphesiz çok şey söylendi, yazıldı, çizildi. Şimdi de sanat tarihi birikimiyle Dr. Sedat Bornovalı,
    Tükendi
    Sezar: Roma'yı İmparatorluk yaptı, Konstantin: Hıristiyanlığın önünü açtı, Fatih: Konstantinopol'ü aldı, Kanuni: Avrupa kapılarına dayandı, Şarlken: dünyanın diğer yarısına da göz dikti, VIII. Henry: Papaya kızdı, İngiltere'yi Protestan yaptı, I. Elizabeth: İspanyolları denize gömdü, Napolyon: Avrupa Fransa'nın olsun dedi, Washington: ABD'yi kurdu, Atatürk: Osmanlı'dan Türkiye çıkardı, Hitler: Dünyayı değiştirdi, Mao: Çin'i kızıla boyadı, Truman: Atom çağını başlattı, Stalin: Korku imparatorluğu kurdu, Hiro
    Tükendi
    19 yüzyıla kadar fazla bir değişime uğramadan gelen ulaşım sistemlerindeki esas dönüşüm Sanayi Devrimi'nin ardından ortaya çıkar. Bir yandan okyanuslara dayanıklı ve süratli buharlı gemiler sayesinde uzak ve ulaşılmaz olan yerler yakın olurken bir yandan da inşa edilen demiryollarıyla kıtaların iç kesimlerinin liman şehirleriyle bağlantıları kurulur. Böylece değişimden büyük ölçüde bağımsız ve azade olan bu bölgelerdeki geleneksel yaşam büyük bir değişim geçirir. Bu durum, Sanayi Devrimi'nin seri ve ucuz fa
    Tükendi
    Onlar, bir rüyadan devlet çıkaran milletin, bir devleti rüya ile ayakta tutmaya çalışan anneleriydiler... Asırlarca yedi iklime, adaleti, barışı, insana saygıyı ve onuru, refahı ve dayanışmayı götüren, Osmanlıyı bir medeniyet mührü kılan ruh, onların tezgâhında dokundu. Çoğu kez tarihin solgun, eskimiş ve öne çıkarılmayan sayfalarında kaldılar, öne çıkanların ise kadınlık, eş ve annelik hisleri ya yadsındı ya da başka türlü yorumlandı... Güzelliklerinin ötesinde, pek çok meziyetlere sahip, cihana hükmeden
    Tükendi
    Dünya çapında tanınan önemli tarihçimiz Kemal Karpatın Timaş Yayınlarından çıkan ikinci kitabı Kimlik ve İdeoloji, Türkiyenin ideolojik serüveniyle ilgili makaleleri bir araya getiriyor. Ülkenin demokratik bir düzen kurmak için geçirdiği dönemleri inceleyen kitabın ana konusunu iktidar ve muhalefet ilişkileri oluşturuyor. Kitapta Karpat, Türkiyenin modernleşme sürecinde kimlik oluşumlarının izlerini Osmanlı tarihinde arayarak okura çok boyutlu bir politika ve tarih okuması sunuyor. Osmanlının son yıllarınd
    Tükendi
    Oryantalist ve Avrupa merkezli görüşe göre gücünün doruğundaki Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa üstünlüğü ve gelişen teknolojik gelişmeler karşısında kendini yenileyemeyip gerilemeye başladı. İleri sürülen tüm bu tezlere göre, Osmanlılar muhafazakâr oldukları için dünyada meydana gelen dönüşüm sürecine mesafeli kalmayı tercih ediyor, bu da teknolojik gerilik olarak tezahür ediyordu. Oysa Osmanlılar, Avrupa askerî teknolojisindeki gelişmeleri oldukça yakından takip etmiş, Avrupa ve Ortadoğulu rakipleri üzerinde
    Tükendi
    Askerler Türkiyede siyasal yaşamın başaktörleridir. Askerlerin Türk siyasetindeki rollerinin geçmişi modern Türkiyenin tarihinden çok daha eskidir. Birçok padişah ordunun baskısıyla tahttan indirilmiş veya tahta çıkarılmıştır. Bunun dışında toplumsal alanda da askeri zihniyet ataerkil bağlarla toplumun düşünce yapısına ve davranış şekline sirayet etmiştir. Modern Türkiyede de durum bundan çok farklı değildir. Türkiye Cumhuriyeti yaklaşık 90 senelik tarihinde birçok askeri müdahaleye sahne olmuş ve başta an
    Tükendi
    Edebiyat toplumsal olguları yansıtması açısından her zaman değerli bir sosyolojik araç olmuştur. Edebiyat sayesinde toplumu doğrudan gözlemlemek yerine, onu kavramada dâhiyane bir yeteneğe sahip olan edebiyatçının yansıttıkları üzerinden şaşırtıcı varsayımlara ulaşabiliriz. Özellikle toplumsal tarih çalışmalarında ancak edebî metinler sayesinde geçmişte yaşanmış sosyal ilişkilileri, olayları ve yapıları betimleme şansımız olur. Edebiyatın toplumla olan ilişkisi bununla sınırlı değildir. Edebiyatın bizzat ke
    Tükendi
    Göç eden insanların kültürel, sosyal, politik ve ekonomik bağları çözülür. Başka bir yerde, başka bir biçimde bağlanmak üzere... Belki de hiç bağlanmamak üzere... Göç sadece bir yer değiştirme değil, toplumsal değişmelerin en güçlü unsurlarından biridir. Göçler, farklı fiziksel yapılara, din, kültür ve dillere sahip toplulukları karşı karşıya getirir ve bu toplulukların bir arada yaşamalarına, böylelikle etkileşim içine girmelerine neden olur. Yeni ırklar, yeni kültürler, yeni idare ve yaşam biçimleri d
    Tükendi
    Hayat bir imtihandır. Bu imtihan bazen varlıkla, mutlulukla, doruklarda yaşamakla olur; bazen de yoklukla, acılarla ve sefil yaşayışlarla geçirilir. Fakat bundan da fecisi, insanın güzel günler gördükten sonra düşüşler yaşamasıdır. Zenginlikten yoksulluğa, sağlıktan hastalığa, eller üstünde taşınmaktan kara toprağa düşmek... İşte bu eser size, en ibretli tarih sayfalarını açacak, hayatınızda gördüğünüz benzeri durumlarda direncinizi artıracak ve size etkili teselliler
    Tükendi
    Şurası bir gerçektir ki, herkes fıkra anlatamaz, ibretli ve hikmetli sözler söylemek, kulaklara küpe hazırlamak, insanları hem güldürmek hem düşündürmek için keskin zekâ kadar, ilim ve irfan hazinesine de ihtiyaç var. Dağarcığı dolu olan bir bilginin, bir şâirin, bir sanatkârın sözleri, hiç şüphe yok ki altın ve mücevher değerindedir. Onun içindir ki, eskiden bazı padişahlar, birtakım önemli devlet adamları, dinledikleri ve beğendikleri mizah üstadlarının, şâirlerin ve ediplerin ağızlarını altınla doldurmak
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 103 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1