Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 104 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    İtalyanca edebiyat söz konusu olduğunda yaratıcı gücü ve özgün kurgularıyla sYazıyorum çünkü ifşa etmek istediğim bir yalan, dikkat çekmek istediğim bir gerçek, sesini duyurmak istediğim şeyler var. George Orwell, totaliterlik karşıtı, sözünü sakınmayan toplumsal eleştirileriyle edebiyat sahnesine adım attığı günden beri adından daima söz edilen, gözlemleri hiçbir dönemde güncelliğini yitirmemiş cesur bir kalem. Politik amaçla sanatsal amacı bütünleştirmeyi birincil görevi addeden Orwell, 1936-1947 yılları
    Tükendi
    Aslında ölüm, ölümsüzlüğe açılan kapıdır. Ölüm ebedi yokluk olsaydı var olmanın da bir anlamı kalmazdı. Biz bir daha ölmemek için ölürüz. Yunus’un dediği gibi: ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil. İmtihan için geldiğimiz bu dünyada misafiriz. Gerçek ve daimi hayat ahiret hayatıdır. Yokluğa ve hiçliğe dayalı bir varlık anlayışı manen intihardır. Yüzü ahirete, ebediyete dönük olmayan bir hayat anlamsızdır. Değerli olan her şeyin bir anda değersizleşmesi, aydınlığın karanlığa dönüşmesidir. İman nur, inkâr k
    Tükendi
    Hayat beşikten mezara mekteptir. Kişi doğumundan ölümüne kadar kendini sürekli geliştirmek ve yeryüzünde Allah’ın halifesi kıvamına getirmekle mükelleftir. Bu kıvama gelmek ve gerçek insan olmak için en güzel insan ve öğretmen olan Hz. Peygamberin mektebine kaydolması gerekir. Bu mektepte yetişen ilk Müslümanlar önce kendileri değişti sonra da dünyayı değiştirdiler ve örnek bir medeniyet kurdular. Şayet onların yetiştiği bedevi bir topluma yüzlerce pedagog, sosyolog ve filozof gönderilseydi Hz. Peygamberin
    Tükendi
    Kimlik; kişiyi, milleti ve ümmeti başkalarından ayıran özelliklerin toplamından oluşur. Müslümanın kimlik ve kişiliğinin temeli tevhid inancıdır. Allah’ı yegane yaratıcı, her şeyin sahibi ve hakimi bilen, Hz. Peygamberi biricik önder sayan Müslüman, hayat mücadelesinde yılgınlık ve ümitsizliğe kapılmadan, mutlak kudret sahibi Mevlâ’ya güvenip dayanmanın verdiği güçle ve sadece O’nun rızasını gözeterek başı dik ve onurlu bir duruş sergiler. Korkuya, menfaate, servete, şöhrete ve şehvete esir olmaz. Sadece Al
    Tükendi
    Aslında bütün zamanlar İslâm’a muhtaçtır. Zira İslâmsız zaman ziyandır. Kaybedildiğinde nimetlerin kıymeti daha iyi takdir edilir. İslâm âlemi de dahil olmak üzere dünyamız uzun zamandır İslâmsızlığın bunalımını yaşamaktadır. İslâmiyet, gelişiyle zulmün, ahlaksızlığın, yağmanın, putperestliğin hakim olduğu eski cahiliyeti yere sererek hakkı hakim kılmıştı. Teknolojinin gücünü de kullanarak eski cahiliyeti aratacak derecede azgınlaşan asrımızın modern cahiliyeti yerine hak ve adalete dayalı insani bir medeni
    Tükendi
    Gönül ve gönüllülüğe dayanmayan hiç bir hareket kalıcı ve verimli değildir. Tarihin en büyük inkılabını gerçekleştiren İslam, öncelikle gönül hareketi olduğu için bir rahmet ve bereket kaynağı olarak devam etmektedir. Özellikle günümüzde materyalizmin ve vahşi kapitalizmin taşlaştırdığı kalpler, doymak bilmeyen ihtiraslarla adeta savaşa dönüşen acımasız, anlamsız ve gayesiz bir hayatın anlam kazanması, sevgi, dostluk ve merhamet ikliminin tekrar hakim olması ancak bir gönül seferberliği ile mümkündür. Meden
    Tükendi
    2020 yılı “Dön” çağrısının gerçekleştirdiği yıldır. Hidayet nurunun şiddetli parladığı yıldır. Tefekkür yılıdır. Kıyamet provası yaşadığımız yıldır. Bedel ödeme yılıdır. Içe dönme yılıdır. Ayrılık acısını yaşadığımız yıldır. 2020 yılı kalb devreye girdiği yıldır. Allah Teâlâ dünyayı bir hikmet hastanesine çevirdi. İnsanlara kurbiyetini öğretiyor. Ölümle yüz yüze geldik. Allah’la baş başa kaldık. Böylece insanoğlu Zü’l-Celâl ve’l-İkrâm olan Allah’a muhtaciyetini ve bağımlılığını tekrar hissetmeye başladı.
    Tükendi
    Yeryüzünde, yaratılmışlar arasında, sevilmeye en çok lâyık olan Hz. Muhammed'i, yeryüzü nasıl severdi? Bunu anlamaya, hissetmeye niyet ettim. Bir dağ olsaydım ben, bir şehir ya da huzurunda bir pişman, bir dost olsaydım son peygamberi nasıl severdim? O'nu nasıl izlerdim, nasıl özlerdim, O'na nasıl kavuşurdum, O'ndan nasıl ayrılırdım? Âlemlere rahmet olan, merhametiyle her şeyi nasıl kuşatırdı? Bunu hayal edebilmek istedim. Bir âmâ olsaydım ben, bir köle ya da bir binâ, bir eşyâ, bir hayvan olsaydım, nasıl
    Tükendi
    Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin Bütün dünya bir araya gelse ve sana geç kaldığını söylese bile, hayır, kalmadın! Aksine, tam da yeniden başlaman gereken noktadasın. Üstelik bazen öyle düşünmekten kendini alamasan da, hiçbir şey kaybetmedin. Kaybettiklerin senden gitmesi gerekenlerdi... Sen, seni daha da güzelleştirecek adımlarla yoluna devam edeceksin. Kaybettiğin için üzüldüklerinin, aslında kurtulduğun yükler olduğunu göreceksin. Mesele kaybetmekse, hayatta bu da var, kaybedeceksin; ama se
    Tükendi
    Hepimiz büyük bir çaba içindeyiz. Kavuşmak için. Sevgilinin izini sürüyoruz. Bizi ona götürecek işaretler arıyoruz. Yürümek istediğimiz yollardan geçmiş âşıklar, şairler yetişiyor imdadımıza; sözleriyle rehber oluyorlar bize. Gökteki yıldızlar gibi onların mısraları; yönümüzü tayin edebilmemiz, kaybolmamamız için yolumuzu aydınlatıp bizi hakikate yöneltiyorlar. Sevgi Yukarıdan Gelirde Hayati İnanç, akıcı üslubuyla zarif bir anlatıcı ve hatırlatıcı olarak edebiyatımızın ustalarının baş döndürücü, ruh açıcı,
    Tükendi
    ... Oltanın ucundaki balık şöyle dedi: 'Yem öyle büyü­lü, çekici, gerçek idi ki; nasıl desem gerçekten daha gerçekti. Şimdi şu son nefesimi verirken itiraf edi­yorum: Tanrım bunu beklemiyordum'. * Elinizdeki kitap sadece şu mektuptaki cümle yüzün­den kaleme alınmıştır desem yeridir. Çağdaş Küre­sel Medeniyet'in (O iki asırdan beri peşine düşüp yetişmeye çalıştığımız muasır medeniyet) insanlığı getirdiği son durak burasıdır. Mustafa Kutlu'nun gazete yazılarından derleyerek yazdığı yeni eseri toplumumuzun tü
    Tükendi
    Hamal ve ihtimal kelimeleri akrabadır. Entelektüel, ihtimallerin hamalıdır. Her ihtimali düşünmek zorundadır. Popüler şarkılardan sıkılan entelektüeller, nedense, popüler sorulardan ve cevaplardan sıkılmıyorlar. Eğer her ihtimali düşünselerdi, hakikat muamelesi yaptıkları popüler cevaplardan kuşkuya düşer, egemenlerin kültürüne evrensel kültür demeye son verirlerdi... Eğer çevreciler gerçekten bilinçli olsaydı, merkeze çevre demekten vazgeçerlerdi... İnsanoğlunun ırkçılık yüzünden ödediği ağır bedellerden s
    Tükendi
    Farkında olsun ya da olmasın her insan en az bir değeri kuşanır. Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek diyor ya İsmet Özel, bence o gizli adımız kuşandığımız değerimizdir. Ki o değerli halimizle bize yakışmayan bir şey yaptığımızda hesaplar tutmaz olur. Sağır kalmadıysak tamamıyla kalbimize, sebebi belirsiz bir rahatsızlık hissetmenin ötesinde kalbimizin nasıl çırpındığı duyarız. Biraz daha üzerinde durunca da bu bana yakışmaz deyip çekiliriz izzet-i ikbal ile o değerimize aykırı davranışlardan. Ne ka
    Tükendi
    Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başında çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak, onları gözetliyorum. Sürekli, duygularımı ve düşüncelerimi, akıllıların dünyasına özgü tarzda kodlamaya çalışıyorum. Başka türlü, iletişim kurmak, konuşmak imkânsız olur. Ben başkalarını gözetlerken, bir başka göz beni gözetliyor. Beni gözetleyen o gözü gözetleyen başka bir göz daha var. Daha ötelerde, onu da gözeteyen bir
    Tükendi
    Tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. Düpedüz yazıyorum. Romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. Ama ben gördüğümü söylüyorum. Neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. Yani düpedüz kinayeliyim. Eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı. Nazan Bekiroğlundan yıllarca okunacak bir deneme kitabı Mimoza Sürgünü. Bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. Kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama b
    Tükendi
    Gördüğümüz kadar mıdır insan? Bütün duygularının bağını çözsek ne çıkar altından? Mesela, bir insan nasıl katile dönüşür? Ceza alması gereken katil midir sadece ya da onu bu hâle getirenler mi? Yoksa insan her şeye rağmen seçimlerinden mi ibarettir? Bu kitapta insanın açtıkça içinden yenisi çıkan matruşkalardaki âlemlerini, acılarını ve çocukluğun yetişkinliği nasıl etkilediğini göreceksiniz. Son matruşkayı da açıp en karanlık düğümü çözmeden insanın kendini bulamayacağını da. Bu öykülerde kötü diye tanımla
    Tükendi
    Tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. Düpedüz yazıyorum. Romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. Ama ben gördüğümü söylüyorum. Neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. Yani düpedüz kinayeliyim. Eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı. Nazan Bekiroğlu'ndan yıllarca okunacak bir deneme kitabı Mimoza Sürgünü. Bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. Kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama basit
    Tükendi
    Gün gelir hakikate giden yola barikatlar kurulur. Bu defa sorulan soru şudur: 'Ne yapmalı?' Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç hakîmin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün. Aramak vazifedir. 'Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayanlardır' denilmiş. İnanmak ve sevmek şart... Arayışta esas olan samimiyettir. Kendini belli eden sanattan, nümayişçi ahlâktan ve kendine güvenen ibadetten uzak durmalı. Hakikatın-hayrın-güzelliğin ardına düşüp; gayret b
    Tükendi
    Ünlü İngiliz yazar Virginia Woolf'un yazarlık ve yazma sanatı üzerine düşüncelerinden esinlenerek bir atölye kurgulayan Danell Jones, yedi önemli başlıkta, yazarlık için heyecan taşıyanlara yol gösterecek bir rehber sunuyor. Yazar adaylarına disiplinli olmayı öğütleyerek onları motive ediyor. Her bölümün sonunda Woolf'un kendi yazı alıştırmalarından seçtiği örneklerle tavsiyelerini destekliyor. Virginia Woolf'un günlükleri, kurgusal metinleri ve denemelerinden özel alıntılarla, incelikle kurgulanan eser, Wo
    Tükendi
    Her şeyin bir zamanı var, kalbin de. Yağmurların, güneşin, rüzgârın bir zamanı var. Kalbin zamanı var. İçten bir şekilde konuşmanın, ötekini can kulağıyla dinlemenin bir zamanı var. Elinizde tuttuğunuz kitap söyleşilerden oluşuyor. Aslında her cevap bir başka soruyu çağırır. Hayat durmaksızın kendimize sorduğumuz sorulardan ibaret. Kimim ben? Neyin bir parçasıyım? Varlığın neye hizmet ediyor? Bu dünyada var oluşum neyi değiştiriyor? İnsan bu sorulara en tatminkâr cevapları, kalbin zamanından konuşarak ve
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 104 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1