Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
    Hacim olarak küçük olmakla birlikte içerik olarak çok önemli bilgilerin yer aldığı bu eserde; insanlıkla yaşıt olan ilâhî kelâm Kur’ân-ı Kerîm’in mu’cizeliği/eşsizliği ve İslâm Hukûku ile beşerî hukuk arasındaki mukayese somut bilgiler ışığında ortaya konmakta; evlatlık müessesesi, çok eşlilik, boşanma, mîras, hürriyetler/özgürlükler, kölelik, kadın hakları, adalet, maslahat, meşveret, savaş ve kısas gibi hukûkî, ailevî ve beşerî hükümlerde var olan ilâhî gaye ve hikmetler Kur’an açısından muazzam bir üslup
    Tükendi
    Alemlerin Rabbi Allah (c.c.), ezeli ilmiyle, beşer aklının kaydığı uç noktaları dengeleyen, her hak sahibine hakkını hak ettiği oranda veren, adalet, hikmet ve fazilet dolu bir miras hukukunu "Ferâiz" ilmini beşeriyete hediye etmiştir. Yirminci yüzyıla kadar kadınlara miras hakkı tanımayan Avrupa'dan 1400 sene önce, 12 saklı paylı mirasçıdan 8'ini bayan yaparak, en yüksek miras payı olan 2/3'ü kızlara vererek, dünya tarihinin en çok ezilen kesimi olan kadın, kız ve yetimlerin hakkını kıyamete kadar koruma a
    Tükendi
    Geçmişte fukahâ, toplumla yüzleşmeye dayalı din dilini fıkha uyarlayarak dinin idealleri ile toplumun gerçekleri arasında bir denge kurmayı büyük ölçüde başarmıştır. Asırlarca Müslüman toplumların “mihver sosyal kurumu” olan fıkıh, zamanla teorik bir hüviyet kazanmış ve son yüzyılda yaşanan Batılılaşmayla birlikte bu kurumsal kimliğinden daha da uzaklaşmıştır. Günümüzde Müslüman toplumsal gerçeklik ile dinin idealleri arasındaki mesafenin tarihte hiç olmadığı kadar açılmış olması, bunun bir göstergesidir. “
    Tükendi
    Bu kitapta, İslâm hukukunun kapsamına giren ve İlahiyat Fakültelerimizde genellikle okutulması tercih edilen konulara yer verilmiştir. Bir taraftan kitap hacminin fazlaca kabarık olmamasına dikkat edilirken, diğer taraftan İlahiyat Fakültelerimizdeki İslâm hukuku derslerinde bir dönemde öğrencilerimizi aşırı yormadan okutulabilecek kadar konuya yer verdik. İslâm hukukunun ilgilendiği diğer konuları diğer çalışmalara ya da kaynak eserlere bırakmayı tercih ettik. Kitabın bütün bölümlerinde imkânlar ölçüsün
    Tükendi
    Bu kitapta, İslam ceza hukukunun temel değerleri üzerinde durulmaya çalışmış, ayrıntılı hükümlere girilmemiştir. Çalışmada amaç İslam ceza hukukuyla ilgili genel bilgiler sunarak suç ve cezadaki maksadın ne olduğuna dikkat çekmektir. Toplumsal düzeni sağlayabilmek için mutlaka düzen bozucu davranışlara karşı bazı yaptırımlara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yaptırımların işlenen suç eylemine denk ve adil olması da önemlidir. İslam ceza hukukunda öngörülen cezaların bu niteliğine de dikkat çekilmeye çalışılmışt
    Tükendi
    Fıkıh, Müslümanların ferdî ve içtimaî hayatlarını tanzim eden bir sistemdir. Dolayısıyla hayattaki hemen her olay ve mesele fıkhın konusudur. Dilencilik de bunlardan biridir. Nitekim dilencilik, tarih boyunca sosyal bir olgu olarak gerek İslam toplumlarında gerekse diğer toplumlarda çeşitli şekillerde tezahür etmiştir. Günümüzde ise dilenciliğin, bireysel ve örgütsel dilencilik olmak üzere iki yönü ön plana çıkan çok boyutlu bir soruna dönüştüğü gözlemlenmektedir. Bu da beraberinde haksızlıklar, mağduriyetl
    Tükendi
    İslâmî İlimler Araştırma Vakfı ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliğiyle 05 - 06 Haziran 2021 tarihlerinde, “Fıkhî Bilgi Üretiminde Çok Mezhepli Yaklaşım“ konulu ikinci bir tartışmalı ilmî ihtisas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda “Çağdaş Dönemde Tek Mezhepli Yaklaşım Mümkün müdür?”; “Çağdaş Dönemde Çok Mezhepli Yaklaşım Bir Zarûret midir?”; “Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Fetvalarında Çok Mezhepli Yaklaşımlar” başlıklarını taşıyan üç tebliğ sunularak müzakere edilmiş ve toplantı me
    Tükendi
    Bu kitapta, İslâm Hukuku içerisinde muâmelât olarak isimlendirilen bölümün borçlar hukuku ile ilgili konularına yer verilmiştir. Birinci bölümde; borç, borcun unsurları, hükmü ve borcu sona erdiren durumlar ele alınmış, ikinci bölümde; başta satım akdi olmak üzere diğer akit çeşitleri, üçüncü bölümde ise; şirketler hukuku üzerinde durulmuştur. Ayrıca ele alınan bütün konuların klasik İslâm Hukuku kaynaklarında nasıl ifade edildiğine örnek teşkil eden Arapça metinler ve çevirisine yer verilmiştir.
    Tükendi
    İslâmın çağı, İslâmın uyanışı, yeniden İslâma gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâmın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli ara
    Tükendi
    Af, tarihsel süreçte hukukun en çok tartışılan konularından biridir. Kim affetmelidir? Her suçu affetmek uygun mudur? Af, hukuka olan güveni ve toplumsal huzuru olumsuz yönde etkilemez mi? Şahıslara karşı işlenen bir suçu devletin affetmesi suç mağdurlarını ve ma’şerî vicdanı nasıl etkiler? Bu ve benzeri sorular, geçmişte olduğu gibi günümüzde de hukukçular, kamuoyu, suç mağdurları ve yakınları tarafından gündeme getirilmekte ve affa ilişkin uygulamalar çoğu zaman eleştirilere konu olmaktadır. Ceza hukukund
    Tükendi
    Bu çalışmamızda, medeni hukukun bir bölümü ve meşru evlilik yolunda atılan önemli bir adım olan evlenme ile boşanma konularına yer verilmiştir. Şöyle ki; iki bölümden oluşan çalışmamızın ilk bölümünde evlenme akdi ve hukuki sonuçları ele alınmıştır. Öncelikle hemen hemen bütün toplumlarda rastlanan ve değişik âdet ve biçimlerde de olsa bütün toplumlarda sosyal bir olay olarak önem taşıyan nişanlanma konusu işlenmiştir. Akabinde evlenme akdinin unsur ve kuruluş şartları, evlenme engelleri, denklik, kadını
    Tükendi
    Kadın konusu, hem dini sorumluluklar hem de haklar açısından günümüzde en çok tartışılan konulardan birisidir. İnsanlar, mutlu bir yuva kurup huzurlu bir hayat yaşama amacıyla evlilik yaparlar. Ancak birlikte aileyi oluşturan taraflar, zaman içerisinde hak arama mücadelesine başlamaktadır. Hâlbuki karı-koca birbirinden devamlı hak koparmak için çekişip duran iki düşman kutup değil, birbirini tamamlayan, yardım eden, destek olan, huzur ve moral kaynağı oluşturan bir bütünün iki yarım parçasıdırlar. Câhiliye
    Tükendi
    Evlat edinme, İslâm'ın nesep, miras ve mahremiyet ilkeleriyle açıkça çeliştiği için yasaklanmıştır. Böylece çocuğun gerçek nesebi korunarak hak kaybına uğramasının önüne geçildiği gibi miras yoluyla haksız kazanç elde etmesi de engellenmiştir. Ayrıca bu yasakla, asıl anne babasından koparılan çocukların, gerçek anne babalarını öğrendiklerinde yaşayacakları travmalar için de tedbir alınmıştır. Osmanlı toplumunda da İslâm hukukunun ortaya koyduğu ilkeler doğrultusunda kimsesiz, yetim ve fakir çocuklar daha iy
    Tükendi
    Elinizdeki bu kitap, dinî yaşantıda ihtiyata neden ihtiyaç duyulur? Dinî meseleler söz konusu olduğunda kullanılan "filanca konuda ihtiyatlı olmak lazımdır", "ihtiyatlı olmak daha iyidir" gibi ifadelerin kaynağı, dayanağı nedir? Bu tür hükümler meşruiyetini nereden almaktadır? İhtiyat dinde bir asıl mıdır? Temel bir kural, bir ilke olabilir mi? İhtiyatlı davranmak ya da ihtiyatla amel etmekle Allah (c.c.)'ın muradını ne derece gerçekleştirmiş oluyoruz? Ya da kulluğun gereğini ne ölçüde yapmış oluyoruz? vb.
    Tükendi
    İnsanoğlu hayatını devam ettirebilmek için, mal ve hizmetlere ihtiyaç duymakta ve bunları bizzat kendisinin üretebilmesi veya temin edebilmesi çoğu kere mümkün olamamaktadır. Bu nedenle insanın mutlaka, toplumdaki diğer insanlarla bir araya gelmesi ve ihtiyaçlarını sözleşmeler yapmak suretiyle gidermesi gerekmektedir. Esasen bu durum aynı zamanda, insanların finansal işlemlere niçin ihtiyaç duyduğunu da açıklamaktadır. Nitekim bu sözleşmeler sonucunda da borç ilişkileri doğmaktadır. Öte yandan insanlar aras
    Tükendi
    Neden Şafiî? Şafii, İslam hukuk tarihinin dönüm noktasında yer almaktadır. İslam hukuk metodolojisinin gelişiminde onunla birlikte yeni bir dönem başlamıştır. Şâfiî'nin İslâm hukuk metodolojisine katkısı, Aristo'nun mantığa, Halil b. Ahmed'in dil bilimine olan katkısı gibi olmuştur. Şâfiî'nin koyduğu kuralların İslâmî ilimlerdeki önemi, Descartes'in koyduğu kuralların modern batı düşünce sisteminin oluşumundaki önemi gibi olmuştur. Şâfiî, sonraki hukukçular tarafından uygulanacak bir hukuk sisteminin öncüsü
    Tükendi
    Vakıf, hayır işine süreklilik kazandıran muameledir. Bununla taşınır veya taşınmaz mal temlik ve temellükten menedilerek yüce Allah'ın mülkü haline gelir. Vakıf mülkleri mütevellinin, özel anlamda ise İslam toplumunun koruması altındadır. Sürekli hayır yolunu açan vakıf uygulaması, yüzyıllar boyunca her İslam toplumunda devam etmiş ve Osmanlı İmparatorluğunda zirveye çıkmıştır. Şahıs mülklerinden oluşan asıl (sahih) vakıflar yanında Devlet Başkanı ve üst düzey yöneticiler tarafından gerek kendi mülklerinden
    Tükendi
    Kitabımız, bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte konunun temellendirilmesi amacıyla kavramsal çerçeve olarak zamanaşımı ve hak düşürücü süre kavramları başta olmak üzere, hak kavramı ile dava ve dava hakkı kavramları gibi ilgili kavramlar, ayrıca zamanaşımı kurumunun İslâm öncesi ve İslâm hukuk tarihinde geçirdiği tarihi süreç ele alınmıştır. Birinci bölümde, İslâm hukukuna göre zamanaşımının hukuki niteliği, zamanamaşımının meşruiyeti, unsurları, şartları, ilkeleri ve çeşitleri incelenmiştir. İkin
    Tükendi
    İslâm hukukunda, borcu zamanında ifa etmeyen kişinin durumunun tespitine büyük önem verilmiştir. Bu meyanda, ödeme imkânı olmayan kişi hakkında, kendisine zaman verilmesi veya borcun bağışlanması gibi kolaylıklar tavsiye edilmekle birlikte, ödeme imkânı olduğu halde borcunu ödemeyen kişinin, ifayı geciktirmemesi için de bir takım tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler arasında cezai şart uygulaması, günümüzde önemli bir yer işgal etmektedir. İster cezai şart olsun, isterse başka tedbirler olsun, bunlarda
    Tükendi
    Sedd-i zerâi konusu, belli ölçüde tatbîkatla alâkalı olduğundan dolayı, İslâm hukuku araştırmacı ve uygulayıcıları açısından her dönem güncelliğini korumuştur. Bununla birlikte, bugün için ülkemizde konuyla alâkalı kapsamlı bir çalışmanın yapılmadığı da dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu ihtiyaca binâen kaleme almaya çalıştığımız elinizdeki bu eser, kavramı incelerken sadece fıkıh usûlü açısından değil, aynı zamanda İslâm hukuk düşüncesinin genel bütünlüğü içerisinde meseleye yaklaşmaya azami dikkat göstermişti
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1