Menu 0
    Anasayfa Arama sonuçları
    Sonucu Daralt
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
    Yaşları on dörttü. Ama kendilerince dört genç adamdılar. Yedikleri, içtikleri, okudukları, düşünceleri birbirine karışacak kadar dört kafadardılar. Gençlik başlarında duman değil, gençlik başlarında sınavdı!
    Tükendi
    Günlük meselelere duyulan yoğun ilgi, çözüm peşinde koşmaya yöneltir insanı; olgular merkeze alınır, çözüm yakına çağırılır. Bu durumu tek başına ele alarak entelektüel doyumun karşısına oturtmak ve yetersizliğe işaret etmek doğru olmaz. Çünkü olguların dinamizmi ve hızıyla gündemde, yoğun eylemlerin merkezde olduğu hallerde salt kavramları odağa alarak düşünmek, mesele durumundaki meseleden kaçmanın bir yolu olarak kalma tehlikesini barındırır. Olgunun sizi kendine çekmesi doğaldır, çekimin girdapla sonu
    Tükendi
    Ergenlerle İletişim Ergenlik dönemi, hayatın en önemli dönüm noktalarından biridir. Ergen, bir yandan kendisini, kendi kimliğini arar; öte yandan da hayatın anlamını sorgular, kendisine bir hayat felsefesi oluşturmak ister. Bu süreçte ihtiyaç duyduğu çok önemli iki şey vardır : Anlayış ve ilgi .... Anlayışlı olmak anlamakla başlar. Ergenin ihtiyaç duyduğu, tupkı kendisi gibi yeni bir arkadaş değil, kendisine destek olan anne babadır. Bu kitap, anne babaları ergenlerin neler yaşadığına, neler hissettiğine
    Tükendi
    kendine gel derin adam! ruh içimizde bir yerde mi? nasıl özgür birey olurum? ben de kimi taşlıyor? o yetmiyor mu? kuran niçin teknik buluşlardan daha çok söz etmiyor? cennette evlilik niye? sonsuz hayatta sevgilim yanımda olacak mı? tanrı cennette görülecek mi? dul kadının çocukları... kuran hayata ne getirdi? sıradan biri olmak istemiyorum...
    Tükendi
    "Siyasal İslam nedir? Dünyada nasıl hareket eder? Dünyaya karşı ne tür bir meydan okuyuşu vardır ve kendisi ne tür bir meydan okuyuşyla karşı karşıyadır? Nihayet, siyasal İslam nereye gidiyor? Siyasal İslam demokrasi, faşizm, sosyalizm, liberalizm ve komünizm gibi ideolojilere uygun bir alternatif olarak görülemez. İdeolojik yelpazede net bir şekilde herhangi bir yere konamaz. Siyasal İslam alternatif bir kavram hazinesi olarak görmek çok daha yararlıdır. İslamcılık birçok devlette iktidara gelme amacına e
    Tükendi
    Bu kitap sadece kahkaha attıracak esprilerle dolu olsaydı mönüsünde sadece tulumba tatlısı olan bir sofra kadar eksik olurdu... Sirkesi olmayan, limonu bulunmayan bir sofrada eksik vardır... Siyah olmasaydı toz pembenin hayal rengi olduğunu nereden bilecektik? Zaman zaman güleceğiniz, bazen derin derin düşüneceğiniz, bazen gözlerinizin dolduğunu hissedeceğiniz, bazen üzüntünün, bazen sevincin tadına varıp, çoğunlukla ümidin ferahlığını bulacağınız bir kitap bu...
    Tükendi
    Her sosyal olay bir başka sosyal olayın eseri olduğuna göre, Türkiye`deki sosyoloji çalışmaları, Türk tarihine dayanmak zorundadır. Bir Türkiye sosyolojisi kurulurken dünkü toplum yapımızı tanımak için elimizdeki başlıca kaynak Osmanlı tarihçilerinin eserleridir. Cevdet Paşa`nın toplum ve devletle ilgili görüşlerini tesbit etmek gayesini güden bu araştırma, tarihle sosyolojinin kavuşma noktasında yer almaktadır.
    Tükendi
    "Hayat ne hayal ettiğimiz kadar güzel, ne de zannettiğimiz kadar kötüdür." Bu kitapta anlatılan her şey, hayatın içinden geçerken düşülmüş dipnotlardır. Kadın-erkek, yaşlı-genç pekçok insanın gündelik yaşantısından derlenen gerçek yaşam öykülerinde, hayatın renklerini bulacaksınız.
    Tükendi
    Biz Batılı toplumlar endişe ve korkularımızı birbirimize anlatır görünsek de güçlüyüz. Daha güçlüler varolma korkusu taşımadan daha zayıfların üzerine gidemezler. Global gelişme; farklı kültürlerin toplumları arasındaki birliğin genişlemesine ve diyaloga vesile olur. Yönetici güç ABD`ye bir sorumluluk düşmekte, bütün sinyaller bu ümidi beslemektedir. Güçleremizi bırakmak, heyecanımızı korumak, "diğerleri"yle olan diyalogu geliştirmek çıkış noktası olmalıdır. Gelecek yüzyılın yirminci yüzyıl gibi kanlı olup
    Tükendi
    21. Yüzyılın Eşiğinde Sosyoloji Konuşmaları 1993´ten 1998´e kadar uzanan bir dizi konuşmanın yer aldığı bu kitabın ilk ve deruni amacı, 21. yüzyılın eşiğinde, sosyolojiyi emperyalizmin bir keşif kolu olmaktan uzaklaştırıp, onu önce ülkemizin, sonra beşeriyetin emrinde, özel ve genel sorunların, ortak gayret ve işbirliği ile tesbiti ve çözümü için çalışan "halaskar bir ilim" olarak görme arzusudur. Özellikle Türkiye´li bir sosyolog, çoğulcu bir imparatorluğun demokrat torunları olarak, birbirinden çok farklı
    Tükendi
    Bugu?n, fabrika ayarlarıyla oynayan, fıtratına c?elme takan modern insanın tu?m dertlerine derman olacak yega?ne s?ey, ilahi? kurallara riayetleri ile kullukta zirve yapan insanların ayak izlerinde saklıdır. Onlar bu?yu?k bir ahla?k u?zere yas?amıs?, arkalarında imrenilesi imzalar bırakmışlardır. Hasretini çektiğimiz insanlık, o muhteşem ahlakta saklıdır. I s?te bu kitap, yas?adıg?ı c?ag?ın karanlıg?ını ahla?kının parıltılarıyla yırtmaya azmeden herkese, bilhassa genc?leredir. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Yas?a
    Tükendi
    Yönetici ve işçi kültürü çağımızın bir dinamiğidir. Çatışma sosyoloji görüşünden ziyade yumcu sosyolojinin zaferi olarak karşılanmalıdır. Çatşımacı modelin 19. yüzyıldan 1989`a kadar sürdürdüğü teori ve pratikteki ürünleri artık iflas etmiştir. Belki, "Tarihin Sonu" değil, ama sosyalizm tarihi rolünü oynamış, yerini piyasa ekonomisinin kuralarına terketmek durumunda kalmıştır. Artık yorumlarımızda, Marks`ın bıraktığı yerden hareket ederek oyuna yeniden devam edemeyiz. Çünkü, Marksist sistem çatışma ve uyuşm
    Tükendi
    Günümüz müslüman toplumlarında, biri veya birileri bu toplumun herhangi bir meselesi üzerine gelecektir ki, ideolojik savaş ajanları, söz konusu problemlerin üzerinde, ya daha önce düşünülmüş bir çözüm ortaya atmışlar, ya da onu incelem yolundadırlar. Başka bir deyişle, sömürgecilerin ajanları, konunun üzerine çoktan eğilmiş veya eğilmek üzeredirler. Bu çalışma, yalnızca ülkesinin geleceği için kafa yormak isteyenlere yöneliktir.
    Tükendi
    20. yüzyıl toplumlarının göze çarpan en belirgin özelliği, düalist bir yapıya sahip olmalarıdır. Bir yanda, kenarda yaşayan yoksullar, düşkünler, karanlıktakiler; öte yanda safiyelerde, köşklerde ve en güzel semtlerde yaşayan zenginler, aydınlıktakiler... 1950`lerden sonra ülkemizde hızla gelişen sosyal yarılmalar, kapitalleşme sürecinin şiddeti ile doğru orantılıdır. Yani, ülke ne kadar çarpık bir anarko- kapitalist sistem içine itilirse toplum yapısı, inanç ve değerler sistemini yansıtan kültür kodlarınd
    Tükendi
    Sadece stokta olanlar : 
    Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3